Sentence examples of "на месте" in Russian

<>
То есть мы будем стоять на месте пока Пэнг не высунет голову? Yani plan, Peng kafasını çıkarana kadar olduğumuz yerde durmak öyle mi?
Первый международный волонтерский рабочий лагерь состоялся на месте битвы при Вердене (Франция) в 1920 году. İlk uluslararası gönüllü kampı 1920 yılında eski savaş alanı olan Verdun'da (Fransa) yer aldı.
На месте Чжун Пё это бы разбило моё сердце. Eğer Jun Pyo olsaydım, kalbim daha fazla acırdı.
У нас кто-нибудь есть на месте происшествия? Bizim olay yerinde bir kişimiz var mı?
Что-то мешало моему оборудованию на месте происшествия. Bir şeyler olay yerinde ekipmana müdahale etmiş.
Проверю, не видел ли кто Пенни на месте преступления. Bakalım Penny'yi olay mahalline yakın bir yerde gören olmuş mu.
Я научился исчезать, оставаясь на месте. Kendime hiçbir yere gitmeden gözden kaybolmayı öğrettim.
Почему, с научной точки зрения, невозможно мужчине оказаться на месте женщины хотя бы на одну секунду? Neden bir erkeğin, bir saniyeliğine bile olsa kendini kadın yerine koyması bilimsel olarak bu kadar imkansız ki?
нас на месте же убьют роботы. Girersek robotlar gördükleri yerde bizi öldürür.
Полиция дважды проводила ДНК-тест на месте убийства тёти. Polis olay yerinde, iki arama testi yapacakmış.
Все держат на месте. Her şeyi yerinde tutuyor.
Зеро? Мы на месте. Merkez, randevu yerine geldik.
Смерть наступила от нескольких ударов в теменную область черепа Окровавленная клюшка для гольфа была найдена на месте преступления. Ölüm sebebi, kafatasının arkasına aldığı darbeler gözüküyor ki olay yerinde bulunan kanlı golf sopası da bunu destekliyor.
Мистер Джейн, оставайтесь на месте. Bay Jane, olduğunuz yerde kalın.
Нет. На месте преступления ни улик, ни живых свидетелей. Hayır, olay yerinde bir delil ve canlı tanık bırakmadılar.
На месте преступления найдены три набора отпечатков. Olay yerinde üç çift parmak izi bulunmuş.
Норман, оставайся на месте. Norman, olduğun yerde kalacaksın.
Спасатели заявили, что Дэниэл скончался на месте. Sağlık ekipleri Daniels'ın olay yerinde hayatını kaybettiğini söylüyor.
Те же жертвы, те же улики, сера на месте убийства. Kurbanların profilleri ve olaylar aynı. Suç mahallinde sülfür bulduk. O olduğunu düşünüyoruz.
Капитан приказывает вам оставаться на месте. Kaptan size olduğunuz yerde kalmanızı söyledi.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.