Sentence examples of "на моем месте" in Russian

<>
А ты бы на моем месте отпустил? Sen benim yerimde olsan, bırakır mıydın?
Ладно, ты на моем месте поступил бы так же. Tamam mı? Sen olsan sen de aynı şeyi yapardın.
Ты бы также поступил на моём месте. İyi bir iş arkadaşının yapması gerekeni yaptım.
Что бы сделал на моем месте Сет Гекко? Böyle bir ihanet karşısında Seth Gecko ne yapardı?
Кто-то припарковался на моем месте. Biri benim yerime park etmiş.
Итальянский бизнесмен, на моем месте... Bir İtalyan girişimci, benim yerimde...
Это ты, братан, на моем месте преступления с GPS в своих липких пальчиках. Bu sensin, kardeşim, benim olay yerimde yapışkan küçük parmaklarının arasında bir GPS ile.
На его месте строят - этажный торговый комплекс. Yerine katlı bir alışveriş merkezi yapılıyor.
Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме. Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor.
То есть мы будем стоять на месте пока Пэнг не высунет голову? Yani plan, Peng kafasını çıkarana kadar olduğumuz yerde durmak öyle mi?
Что это дерьмо делает в моем доме? O lanet olası şeylerin evimde işi ne?
Таким образом, впервые за последние полгода все матрицы окажутся в одном месте. Bu şekilde, tüm plakalar son altı aydır ilk defa aynı yerde olacaklar.
И в моём доме до этого. Bizim evde söylediklerini de. Şeyden önce...
Разве земля свята только в одном единственном месте? Dünyada kutsal olan tek bir yer mi var?
Знаменитый Уолтер Робинсон в моем конференц-зале. Ünlü Walter Robinson toplantı odamda oturuyor.
Жизнь кипит в месте, которое ты игнорируешь. Senin görmezden geldiğin bir yerde gerçekleşiyor her şey.
Они думают: "Да этот парень говорит на моем языке". Bu şey gibi "oo, bu adam bizim dilimizden konuşuyor."
Простите, я сижу на другом месте... Üzgünüm, benim oturduğum yer zaten dolu.
Как история Зои Барнс о моем выдвижении в госсекретари. Zoe Barnes'ın benim Dışişleri Bakanlığı adaylığım hakkındaki haberi gibi.
На вашем месте, бы заплатил выкуп. Eğer sizin yerinizde olsaydım, fidyeyi öderdim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.