Sentence examples of "на первой полосе" in Russian

<>
NEWBORN привлёк внимание международных средств массовой информации после провозглашения независимости Косова, в частности, появившись на первой полосе "The New York Times". Anıt Kosova'nın bağımsızlık bildirisini duyuran uluslararası medyanın dikkatini çekmiş ve "The New York Times "'in ön sayfasında belirgin olarak gösterilmiştir.
Пренебрегая надеждами граждан Тайваня, которые выступают за отказ от ядерной энергии, правительство и президент Ма пытаются найти новые пути по увеличению срока службы первой и второй АЭС. Fakat hükümet, polisin yaptıklarına göz yumdu. Tayvan halkının nükleersiz bir vatan için umutlarına karşılık, Başbakan Ma yönetimi birinci ve ikinci nükleer enerji santrallerinin ömrünü uzatmaya hazırlanıyor.
Как жизнь на скоростной полосе? Sol şeritte hayat nasıl gidiyor?
Полиция арестовала их соседа, Крэйга Стивена Хикса, предъявив ему обвинение в убийстве первой степени. Polis komşuları olan Craig Stephen Hicks'i tutuklayıp birinci dereceden cinayet ile suçladı.
Он начал тормозить, тормозил на белой полосе, отделяющей трек от выезда на пит-лейн. Frene basmaya başladı, pist ile pit yolu girişini ayıran beyaz çizginin üzerinde fren yapıyordu.
Эта девчонка ударила меня первой. Önce o kız bana vurdu.
О какой полосе ты постоянно говоришь? Hangi şeritten? - Üstünde bulunduğun.
Так, на первой странице. Tamam, Lowell. Birinci sayfa.
Ладно, я схожу к коронеру, узнаю, чего не хватает в мозгах первой жертвы. Tamam ben gidip adli tabibe bakacağım. Bakalım ilk kurbanın beyni ile ilgili bir şey kaçırmış mıyız?
Думал, ты захочешь узнать первой. Bunu ilk öğrenen olmak isteyeceğini düşündüm.
Но агент Кин не была первой. Ve Ajan Keen ilk soran değildi.
Я родилась первой и она испытывала чувство ревности. Önce ben doğdum ve o da kıskanç doğdu.
Вы будете стреляться до первой крови... İlk kan dökülene kadar düello edeceksiniz.
Мне хотелось рассмеяться тебе в лицо с первой встречи! Seninle ilk tanıştığım andan beri yüzüne karşı gülmek istemiştim!
На первой водозаборной станции? İlk su molasında mı?
Он бросит тебя при первой же возможности, как бросил меня. Beni yüzüstü bıraktığı gibi seni de bulduğu ilk fırsatta yüzüstü bırakacak.
Я ударила первой, это даст нам преимущество. Avantaj bizde olsun diye ilk saldırıyı ben yaptım.
Перейдем к первой части: внешняя политика. Şimdi ilk bölüme geçelim, dış politikaya.
На первой же лекции наш преподаватель юриспруденции сказал две вещи. PRIMAL FEAR Hukuk fakültesinin ilk gününde, Profesör şey söyler.
Она была первой жертвой. Bu onun ilk kurbanıydı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.