Sentence examples of "на солнце" in Russian

<>
Мы сидели на солнце, потом пошли внутрь. Dışarıda güneşin altında oturuyorduk ama sonra içeri girdik.
Этого ребёнка слишком надолго оставили на солнце. Şu çocuk güneşte çok uzun süre bırakıldı.
"Ёко" функционировал в течение полного солнечного цикла и перешёл в пассивный режим во время солнечного затмения 2001 года, когда он потерял свою ориентировку на Солнце. Yohkoh tam bir Güneş döngüsünü gözlemledi ancak 2001'de Güneş tutulması sırasında bekleme moduna girdi ve Güneş ile olan bağlantısını yitirdi.
Да, длительное пребывание на солнце играет большую роль. Evet, güneşe maruz kalmanızın etkisi de büyüktü tabii.
Ты хочешь стоять на солнце? Güneşin altında mı beklemek istersin?
Вчерашний взрыв произвел самую большую вспышку на солнце, которую когда-либо регистрировали. Dünkü güneş patlaması şimdiye kadar olan en büyük dalgalanmaların çıkmasına neden olmuş.
А что же еще может засохнуть на солнце? Merak ediyorum da, güneş başka neyi kurutabilir?
Джимми, почему я сгорела на солнце? Jimmy, nasıl böyle güneşte yandım ben?
стоит их назвать, и их смысл исчезает, тает, растворяется, как медуза на солнце. Onları adlandırdığımız an, güneşte kalan bir deniz anası gibi erir, çözülür, ve anlamları kaybolur.
Он вне играя на солнце. O dışarda güneşi altın oynuyor.
Смотрите на солнце в деревьях. Güneşin ağaçların üzerine vuruşuna bak.
Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу? Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?...
Ваша карьера поднимается как солнце на востоке. Kariyerinin doğudan bir güneş gibi yükseldiğini görebiliyorum.
Солнце, которое светит в окно, или стопка старых газет. Pencereden giren gün ışığı veya eski bir yığın gazete gibi şeyler.
Солнце светит ярче. Воздух, он свежее. Güneş daha parlak, hava daha taze.
Или солнце, восходящее на Востоке. Ya da doğudan doğan bir güneşe.
Полли! Ты там, солнце? Polly, arkada mısın, tatlım?
Меня не особо волнует солнце. Güneş ışığı beni pek ilgilendirmez.
Скоро Бог заговорит, небеса потемнеют и солнце исчезнет. Yakında, Tanrı konuşacak gökyüzü kararacak ve güneş kaybolacak.
Случится ли это через, или даже через миллион лет но постепенно наше Солнце остынет и умрет. Yüz, bin ya da bir milyon yıl sonra gerçekleşecek olsa da eninde sonunda güneşimiz soğuyup sönecek.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.