Sentence examples of "не играть" in Russian

<>
Я говорил тебе не играть, Арт. Sana bir daha kumar oynama demiştim Art.
Я слышал, что нельзя выиграть если не играть. Ben onu "oynamazsan, kazanamazsın" diye biliyordum.
Думаю, можно не играть в секретных агентов. Tüm bu gizli ajan şeylerini yapmak zorunda değiliz.
Я писала рассказы последние пять лет, упорно пытаясь понять, каким образом слова заставляют играть текст новыми красками. Kelimelerin kaymasını, düşmesini ve oynama şeklini anlamaya çalışırken son beş yıldır ısrarla yazıyorum.
Между тем, ниже приведены некоторые фотографии Дэниелса, которые отражают упорство и креативность филиппинцев, жаждущих играть в баскетбол. Aşağıda ise Daniels'in çekmiş olduğu Filipinlilerin basketbol oynamak için azim ve yaratıcılığını yansıtan fotoğraflar bulunmakta:
Я стал взрослым, когда начал играть в доту. Yetişkin birine dönüştüğüm gün, Dota oynamaya başladığım gündür.
Она садилась за фортепьяно и продолжала играть. Sonra piyanosuna gider ve biraz daha çalardı.
Я тоже должен играть! Ben de oynamak zorundayım.
Джулия хочет научиться играть. Julia oynamayı öğrenmek istiyor.
Нужно играть этих женщин по-разному, дорогая. Bu kadını biraz farklı oynaman gerek hayatım.
Родители давали тебе играть с оружием? Seninkiler silahlarla oynamana izin veriyorlar mıydı?
Просто нужно играть правильно. Sadece doğru oynamak gerekiyor.
Давай играть, Бланкет! Hadi oynayalım, Blanket!
Спускайся! Пойдём играть! Aşağı gel de oynayalım!
Мне понравилось играть эту сцену. Bu sahnede oynamaktan keyif almıştım.
Сейчас я учусь играть на гитаре. Gitar çalmayı öğreniyorum. Şarkı da söylüyorum.
Так, а теперь беги играть. Pekâlâ, gidin başka yerde oynayın.
Но он устал играть в младшей лиге. Ama artık çalı çırpı liginde oynamaktan yoruldu.
Точнее, они будут играть, а я наставлять. Daha doğrusu, onlar oynayacak, ben koçluk yapacağım.
Была у меня одна игра на выпивание с Робин, но в неё нужно играть на Робин. Çok komik. Benim de Robin'in üzerine oynadığım bir içki içme oyunum vardı ama cidden Robin'in üzerinde oynuyordum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.