Sentence examples of "не могу держать" in Russian

<>
Я не могу держать вас здесь вечно. Sizi sonsuza kadar burada tutamam, biliyorum.
Могу держать тебя здесь до похорон твоей жены. Ya da karının cenazesine kadar seni burada tutabilirim.
Ситуация коснулась и меня лично, я просто не могу понять такую несправедливость и отвратительную скандальную попытку эксплуатации региона. Durumdan zarar gören birisi olarak bu haksızlığa ve istismara anlam veremiyorum.
Я не могу представить, через что должна проходить семья Джеймса Фоули. James Foley'in ailesinin neler yaşadığı hayal bile edemem.
Я не могу полюбить вампира. Ben asla bir vampiri sevemem.
Я проверила всё. Не могу понять, почему люстра не горит. her şeyi kontrol ettim avizenin çalışmaması için hiç bir neden yok.
Я не могу потерять работу из-за сбоя системы. Senin sistemin bozuk diye bu işi kaybedemem ben.
Не могу выбросить из головы повышение Тары. Tara'nın terfi etmiş olmasını hâlâ aklım almıyor.
Я чист, как младенец, чего не могу сказать о твоих брюках. Anamın ak sütü gibi temizim ben, senin diğer adamlar için söyleyemem tabii.
Поэтому я не могу этого сделать, я просто оставлю его тебе. Benim okuyamayacağımı söyledi. Okumamam gerekiyor, bu yüzden senin için burada bırakıyorum.
Я ведь министром тебя не могу назначить. Çünkü seni gibi bir vekil tayin edemem.
Не могу поверить, что я тебя слушаю. Hayır, artık söyleyeceğin bir kelimeyi dahi dinlemeyeceğim.
Денни, я не могу доверять кому либо больше чем тебе. Danny, bende senin kadar eski polis olduğuna, inanmak istemiyorum.
Не могу описать, как здорово побеждать. Kazanmanın nasıl bir his olduğunu anlatamam size.
Или просто не могу это выразить словами. Ya da belki ifade edecek kelimeleri bilmiyorumdur.
Я не могу пригласить тебя. Seni içeri alamam, üzgünüm.
Не могу выразить, как я вам благодарна. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır, Irene.
Я не могу себе позволить отдельную палату, я учитель, а не водопроводчик. Doktor, bu özel odayı telafi edemem. Ben bir öğretmenim, musluk tamircisi değil.
Так что я не могу позволить, чтобы вы вышли из магазина с последним экземпляром. Şimdi çıkmazımı anladın mı? Bu mağazadan elinizde son kopya ile çıkıp gitmenize izin veremem.
Не могу найти никаких документов. Bir stiptizci. Üzerinde kimlik yok.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.