Sentence examples of "не увижу" in Russian

<>
Я больше не увижу Питера. Nasılsa Peter'ı bir daha görmeyeceğim.
Но тогда я больше не увижу Эдвина... Ama, gidersek Edwin'i bir daha göremeyeceğim.
Клянусь жизнью Гэвина, я никогда не увижу её снова. Gavin'in hayatı üstüne yemin ederim ki onu bir daha görmeyeceğim.
Если будешь смотреть, я не увижу. Pekala, sen görmeye çalışırsan ben göremem.
Что никогда не увижу тебя. Seni bir daha göremeyeceğim diye.
Сограждане австрийцы, я не увижу вас очень, очень долго. Sevgili Avusturyalılar sizi bir daha göremeyeceğim. Belki çok uzun bir süre.
Как только сойдём с баржи, я тебя больше не увижу. Bu tekneden iner inmez, seni bir daha asla görmek istemiyorum.
Я решила, что не увижу тебя больше. Sizi bir daha göremeyeceğimi düşünmeye başlamıştım. -Meleğim.
Или "Я надеялась, что больше никогда тебя не увижу". Ya da "Seni bir daha görmeyi hiç ummuyordum". diyebilirsin.
Я скоро буду жить как хренова Королева Англии и никогда больше вас не увижу. Lânet İngiliz kraliçesi gibi yaşamaya başlamak üzereyim ve siz iki sürtüğü bir daha görmeyeceğim.
Я думал, никогда больше не увижу нормального лица. Bir daha asla başka bir normal yüz göremeyeceğimi sanıyordum.
Я никогда не увижу солнечного света. Hiç bir zaman gün ışığını göremeyecek.
Мы застрянем тут навечно, и я никогда не увижу Blue Man Group! Burada uzun süre mahsur kalacağız ve "Mavi Adamlar" ı asla seyredemeyeceğim.
Я никогда тебя не увижу. Seni bir daha hiç göremeyeceğim.
Поскольку я больше не увижу его, нет смысла позорить его. Onu bir daha görmeyeceğime göre onu utandırmak için bir neden yok.
Мне жаль, что я больше его никогда не увижу. Bu yaşamda onu bir daha göremeyecek olmam bana ıstırap veriyor.
Я больше не увижу такого в своей жизни. Bir daha ömrüm boyunca böyle bir şey göremeyeceğim.
Я боялась, что никогда уже вас не увижу. Şu anda gidiyoruz ve sizi bir daha göremeyeceğimden korktum.
Подождите, пока я не увижу масштабы повреждений. Hasarın ne kadar kötü olduğunu anlayana kadar bekleyelim.
Я уж думал, что никогда тебя не увижу снова. Açıkçası seni bir daha görmem sanıyordum. Evet, aynısını düşünmüştüm.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.