Sentence examples of "оон" in Russian

<>
В лагере до сих пор есть проблемы с сантехникой и водопроводом. Агентство ООН по делам беженцев часто урезает и так минимальные продовольственные суточные пайки. Su tesisatları ya da akarsuları yok denecek kadar az olmasının yanında, BM Mülteci Ajansı arada bir (zaten yeterince az olan) yiyecek paylarını da kesiyor.
По рекомендации Совета по правам человека ООН Генеральная Ассамблея объявила июня Международным днем распространения информации об альбинизме, "в ответ на призывы организаций гражданского общества, выступающих за то, чтобы лица с альбинизмом рассматривались в качестве отдельной группы с особыми потребностями, требующей особого внимания". BM İnsan Hakları Konseyi'nin önerisi üzerine, "albinizmli bireyleri özel gereksinimli özel ilgi bekleyen özel bir grup olarak düşünmeyi sağlayan sivil toplum örgütlerine yönelik olarak", Genel Kurul Haziran'ı Uluslarası Albinizm Farkındalık Günü ilan etti.
В записи клипа участвовали более беженцев различных национальностей. Спонсором выступил Global Youth Initiative Fund - проект Агентства ООН по делам беженцев (УВКБ ООН), целью которого является поддержание начинаний молодых беженцев. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından genç mültecilerin projelerini desteklemek amacıyla oluşturulan bir program olan Küresel Gençlik Girişim Fonu tarafından ödenek sağlanan müzik videosuna çeşitli milliyetlerden'un üstünde mülteci katıldı.
Но миротворческие силы ООН в Иорданской долине - это существенный первый шаг к устойчивому, долгосрочному миру. Fakat Ürdün Vadisi'nde tarafsız bir BM Barış Koruma gücü sürdürülebilir ve uzun vadeli barışın gerekli ilk adımıdır.
Буш вторгся в независимую страну, в нарушение правил ООН. Bush, BM'ye karşı gelerek egemen bir ülkeyi istila etti.
Завтра мы устроили бы семейный совет, как в ООН. Yarın bir aile konseyi toplayacaktık, aynen Birleşmiş Milletler gibi.
Я работаю в Белом Доме. Я был в Нью-Йорке на брифинге в ООН. Beyaz Saray'da çalışıyorum ve bir Birleşmiş Milletler toplantısı için New York'taydım.
Если Петров не согласится, то нам придется продвигать резолюцию в ООН. Eğer Petrov kendi görüşünden caymazsa, BM'deki tasarı ile hareket etmek zorundayız.
Он капитан миротворческих сил ООН в Магадишо. Şimdi de Magadişu'daki BM Barış Gücünde komutan.
Пять постоянных членов Совета безопасности не согласились принять резолюцию, дающую ООН право на вмешательство. Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, BM'ye müdahale yetkisi verilerek çözüm yoluna gidilmesi konusunda anlaşamadı.
Я тоже не слепой, Томас, но здесь полно представителей ООН. Ve gördüklerimizi de biliyorum, Thomas. Ama lütfen, artık BM burada.
Мисс Поттс, перед вами генеральный секретарь ООН. Bayan Potts, bu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri.
Я президент братства. Ты мог бы стать президентом ООН. Ben kardeşliğin başkanıyım ama sen birleşmiş devletlerin başkanı olabilirsin.
На флоте ООН не пройдёшь через множество битв. Anladığıma göre BM Donanması'nda pek fazla eylem görmemişsin.
Тайное расследование ООН подтвердило о которых нам рассказали семьи погибших. Афганская полиция собиралась начать собственное расследование. Birleşmiş Milletler soruşturması ailenin bize anlattığı bir çok detayı doğruladı ve Afgan polisinin şikayeti işleme alınmıştı.
ООН наложило на Ирак экономические санкции. BM, Irak ekonomisine ambargo koydu.
Мы так взволнованы при виде настоящей легенды Модели ООН Пауни в действии. Canlı kanlı "Model Birleşmiş Milletler" efsanesi gördüğümüz için çok mutluyuz.
Председатель комитета по разведке ООН. Birleşmiş Milletler İstihbarat Komitesi'nin Başkanı.
Беларусь - суверенное государство, во-первых, я созову экстренное заседание ООН. Belarus bağımsız bir ülke olduğuna göre ilk olarak Birleşmiş Milletler'in gündemine getirirdim.
Как только вы отведете войска, я обеспечу отвод сил ООН. Askerlerin çekilir çekilmez, BM güçlerinin de aynısını yapacağından emin olabilirsin.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.