Sentence examples of "по дороге вдоль побережья" in Russian

<>
Я медленно ехал из города по дороге вдоль побережья высматривая пропавшего. Kayıp adamı aramak için kasaba dışında kıyı şeridi boyunca yavaşça ilerledim.
Вдоль побережья живет миллиона человек. O kıyıda milyon insan yaşıyor.
Объект Всемирного наследия ЮНЕСКО с 1997 года. Вдоль побережья проходит прибрежная дорога. 1997'de UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.
Провинция простирается на протяжении более 500 км вдоль побережья Красного моря, но в ширину составляет лишь около 50 км. 500 km uzunluğunda ve sadece 50 km genişliğinde Kızıldeniz sahili boyunca uzanır.
Простирается примерно с северо-востока, на юго-запад вдоль северо-восточного побережья Азии, в северо-западной части Тихого океана. Adalar kuzeydoğudan güneybatıya Büyük Okyanus'un kuzeybatı kıyılarını kaplayarak Avrasya'nın kuzeydoğu kıyıları boyunca uzanmaktadır.
Цель двигается на восток вдоль Сазерленд-стрит. Hedef Sutherland Caddesi boyunca doğuya ilerliyor.
А иногда покупают девятимиллиметровый пистолет в магазине по дороге сюда. Ve bazıları da oraya gelirken bir silah sergisinden milimetrelik alabiliyor.
Я собираюсь приобрести жизненно важный груз, который сейчас находится в контейнере корабля у побережья Могадишо. Şu an Mogadişu sahilindeki bir yük gemisindenden benim için hayati değeri olan bazı malların gelmesini bekliyorum.
Поставьте машины вдоль поля, и зажгите фары. Bütün arabaların buraya farları açık şekilde dizilmesini istiyorum!
Прямо по дороге, за холмом, забыл? Yolun aşağısında ve tepenin ardında, hatırladın mı?
В Айове нет побережья. Iowa'nın bir kıyısı yok.
Надо искать вдоль старой канализации. Eski kanal boyunca devam edin.
Я еду на Запад, ищу работу на железной дороге. Demiryolunda iş bulmak için batıya doğru yol alan birisiyim sadece.
Мне он достался в добыче с побережья у Бостона. Bu sandalyeyi, Boston sahillerine yakın bir ganimetten aldım.
Она видела себя ночью, бегущей обнажённой вдоль шоссе, пересекающей поля, русла рек, бегущей постоянно. Kendisini gece çıplak bir şekilde otoyolda koşarken görüyordu. Tarlalardan geçerken, nehir kenarında koşarken, her zaman koşarken.
Некоторые любят пить его по дороге на работу. Bir kaçı, işe giderken yolda içmekten hoşlanır.
Рыболовецкое судно найдено возле Калифорнийского побережья. Cali sahilinde bir balıkçı teknesi bulunmuş.
Такие бункеры были вдоль всего фронта. Bu sığınaklar sınır boyunca inşa edildi.
Ты видел замок внизу по дороге. Yolun sonundaki kaleyi kendi gözlerinle gördün.
18 ноября 1605 года Янсзон вышел на судне "" Duyfken "" из Бантама в сторону западного побережья острова Новая Гвинея. Keşif. 18 Kasım 1605 tarihinde, Duyfken Bantam'dan itibaren batı Yeni Gine sahillerine yelken açtı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.