Sentence examples of "поверхности" in Russian

<>
Наступает время самого опасного этапа - сопровождать сеть, стремящуюся к поверхности. Şimdi de en tehlikeli bölüm başlıyor. Ağa yüzeye çıkana kadar eşlik edecekler.
Они вообще жили на поверхности планеты? Bu gezegenin yüzeyinde hiç yaşadılar mı?
Большая часть планеты покрыта океаном, на поверхности которого есть несколько заброшенных платформ по производству дейтерия. Gezegenin çoğunluğu okyanusla kaplı, yüzeyde, terkedilmiş durumda çok sayıda ağır hidrojen işleme tesisi bulunuyor.
Горячие ветра высасывают всю влагу с поверхности почвы. Sıcak rüzgarlar, yüzey toprağındaki tüm nemi emer.
Он появляется лишь на чувствительной поверхности фотоплёнки. Sadece fotoğraf filminin hassas yüzeyinde görebilirsiniz onu.
но все места были заняты пассажирами с поверхности. Ama bütün koltuklar, yüzey yolcuları tarafından kapılmıştı.
Тогда сразимся на поверхности. O halde yüzeyde savaşmalıyız.
Столько насилия в мире на поверхности. Dünya üstünde çok fazla şiddet var.
Согласно микротрещинам на затылочной части Кёрта ударили пока его голова была на твердой поверхности. Kafatasının arkasındaki benzer mikro kırıklar Kurt sert bir yüzey üzerinde dinlenirken darbeyi aldığını gösteriyor.
"Саркофаг капитана Спока находится на поверхности Генезиса". "Kaptan Spock'ın tüpü Yaradılış'ın yüzeyinde tespit edildi."
Капитан, с поверхности планеты приближается судно. Kaptan, gezegenin yüzeyinden bir gemi yaklaşıyor.
Полковник, я засек надвигающиеся тела с поверхности планеты на нашем пути. Albay, gezegen yüzeyinden buraya doğru gelen bir kaç nesne tespit ediyoruz.
Все, кто высадился на поверхности, кроме Чехова, стареют с разной скоростью. Rapor, Bones. Aşağıya yüzeye inen herkes, Chekov hariç, farklı oranlarda yaşlanıyor.
Я знаю человека, который добрался до поверхности. Yüzeye çıkabilen, bir kişi var diye biliyorum.
Отмечаю излучение из строения на поверхности луны. Anlaşılan ay yüzeyinde olan bir yapıdan çıkıyor.
Здесь есть зубчатые линии переломов на передней поверхности третьего грудинного ребра, как и на четвёртом и пятом. Üçüncü kaburga kemiğinin ön yüzeyindeki kırık çizgilerinin pürüzlü olduğu görülmekte. Aynı şekilde dördüncü ve beşinci de buna dahil.
Безвкусный бугорок перегретого молока на поверхности кофе, налитого в наперсток. Küçük bir bardak kahvenin üstünde aşırı ısıtılmış bir sütün şatafatlı tümseği.
Здесь видна темная гранулированная субстанция на поверхности. Dış yüzeyinde koyu taneli bir madde var.
Это стена сэр, прямо до поверхности. Bu bir duvar efendim. Yüzeye kadar gidiyor.
Они когда-нибудь жили на поверхности этой планеты? Onlar bu gezegenin yüzeyinde hiç yaşadılar mı?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.