Sentence examples of "под угрозой" in Russian

<>
Под угрозой смертной казни он должен салютовать каждому портрету Адольфа Гитлера, который появляется в его поле зрения. İdam edilme tehdidi altında, karşılaştığı her Adolf Hitler portresine selam vermeye zorlanıyor.
Германия и немецкая физика под угрозой. Almanya ve Alman fiziği tehdit altında.
Вы с напарником, Йеном Миллером, оказались под угрозой загреметь за убийство, чего вы не предвидели. sen ve ortağın, Ian Miller, hiç beklemediğiniz bir kasıtsız adam öldürme suçu ile karşı karşıya kaldınız.
Под угрозой все овцы. Kimsenin koyunu güvende değil.
Будущее ресторана под угрозой. Restoranın geleceği buna bağlı.
А сейчас мой мост под угрозой обрушения. Şu anda kurduğum köprü yıkılma tehlikesi altında.
Она чувствовала себя под угрозой... Kadın kendini tehdit altında hissetmiş.
Моё королевство под угрозой. Bütün krallığım tehlike altında.
При таком темпе все популяции рыб находятся под угрозой исчезновения. Son duruma göre balık stokları tükenme tehdit'i ile karşı karşıya.
Пост Фроста под угрозой. Frost'un işi tehlike içinde.
Ее сердце и легкие под угрозой, и почки отказывают. Kalbi ve akciğerleri ciddi derecede tehlike altında ve böbrekleri çöküyor.
Множество атак на протяжении нескольких лет, бесчисленные жизни под угрозой. Yıllar boyunca bir sürü saldırı olacak, sayısız hayat risk altında.
Повторяю, все уровни под угрозой. Tekrarlıyorum, bütün katlar tehlike altında.
Если полиция прижмёт одного из вас под угрозой деньги всех. Polis içinizden birinin gırtlağına çökerse, hepinizin parası tehlikeye girer.
Вы под угрозой ареста. Tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıyasınız.
Атлантика останется незащищенной, а их подлодки станут угрозой для британских линий снабжения. Atlantik kıyıları geniş bir şekilde açılır Ve U-tekneleri İngiliz destek kaynaklarını tehdit edebilir.
Тот кролик, которого вы зовёте Снежок является угрозой для Церкви Христовой. Karbeyaz adını verdiğiniz tavşan, Kilise için tehdit oluşturuyor. Tavşan nerede?!
Кэлли не является угрозой обществу. Callie, topluma tehdit oluşturmuyor.
Борьба с иностранной угрозой может быть жесткая работа. Uzaylı tehlikesine karşı savaşmak zor bir iş olabilir.
Но они не считают спутник угрозой. Ama uyduyu bir tehdit olarak görmüyorlar.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.