Sentence examples of "присутствие" in Russian

<>
Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей. Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta.
На сегодняшний день присутствие французской стороны представляется наиболее длительным, хотя Джибути и получила свою независимость от Франции в года, стороны сохранили тесные отношения. При этом сентября поставило Джибути под пристальное внимание США. Fransa'nın ülkedeki varlığı en uzun süren ilişki iken (Cibuti'de Fransa'dan bağımsız hâle geldi ancak Paris'e yakın olmaya devam etti) Eylül saldırıları Cibuti'yi Amerika'nın askeri radarına yerleştirdi.
Я ощущаю присутствие великого зла. Büyük bir kötülüğün varlığını hissediyorum.
Как мужчины и женщины смогли впервые ощутить присутствие Матери? Erkekler ve kadınlar, Anne'nin varlığını ilk nasıl hissetti?
Он чувствовал присутствие зла. Kötü bir varlığın farkındaydı.
Ваше присутствие здесь - преступление, иностранная оккупация. Burada varlığınız bir suç. Yabancı bir işgalci güç.
Моё присутствие лишь привлечет их внимание. Benim varlığım dikkatleri onların üzerine çekecektir.
Организовать присутствие мужа, это все изменило. Kocasının yanında olması her şeyi tersine çevirdi.
Твое присутствие здесь раздражает. Buradaki varlığın rahatsız edici.
Сэр, присутствие гражданского лица на военном трибунале крайне некорректно. Efendim, Askeri Mahkeme'de bir sivilin varlığı son derece usulsüz.
Я чувствую её присутствие. Sanki annemin varlığını hissediyorum.
Ваше присутствие здесь само по себе подарок. Burada olmanız bizim için bir hediye zaten.
Я чувствую присутствие великого зла. Büyük bir şeytanın varlığını hissediyorum.
Не понимаю, зачем нужно моё присутствие. Dinle, neden orada olmam gerektiğini anlamıyorum.
Я чувствую здесь злое присутствие. Burada şeytani bir varlık hissediyorum.
Атаки ваших солдат, присутствие детей... Askerlerin saldırı yapacak, çocukların varlığı...
Это может показаться манипуляцией, но присутствие вашей семьи помогло бы. Ayrıca, çıkarcı görünebilir, ama ailenin orada olması işe yarayabilir.
Если мы обсуждаем брачный договор, крайне не благоприятно присутствие при этом женщины. Bir evlilik anlaşmasını konuşacaksak, burada bir kadının bulunması hiç de münasip olmaz.
Мое присутствие не помогло бы тебе там, на свидетельской трибуне. Orada olmam, tanık kürsüsünde heyecandan konuşamamana engel olacak gibi görünmüyordu.
Я ощущала твое присутствие. Ben burada hala hissedebiliyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.