Sentence examples of "просто повезло" in Russian

<>
Это называется просто повезло... Buna acemi şansı deniyor.
А ему просто повезло, что он немного побыл с Эллисон Арджент. O çocuk Allison Argent'ın hayatından ufak bir parçayı tattığı için çok şanslı.
Мне просто повезло. Ben sadece şanslıyım.
Мне повезло, что у меня есть мой паспорт. Suriye pasaportum olduğu için şanslıyım.
В средствах массовой информации убийца в Чапел - Хилл не зовется террористом, он просто убийца. Basında, Chapel Hill katili terörist değil, sadece bir katil olarak adlandırılıyor.
Мне повезло, что для меня и Джен это был лишь запасной вариант. Jan'le sadece ikinci aşamaya kadar çıkabildiğimiz için şanslıyım. - Selam, Pam.
Если бы убийца был мусульманином, западные СМИ развернули бы войну против ислама и мусульман, но так как убийца был одним из них, то это просто происшествие Katil Müslüman olsaydı, Batılı basın İslama ve Müslümanlara savaş açardı ama katil onlardan biri diye, sadece olay olarak görülüyor.
Мы показали фотографию бегуна возле местных метадоновых клиник и нам повезло. Koşucumuzun resmini yerel bağımlılık kliniği çevresinde gösterdik ve şansımız yaver gitti.
Это просто прогулки по тихим улочкам. Sadece sessiz ara sokaklardaki gezinmelerden ibaret.
Судя по звукам, матери ребенка повезло меньше. Seslere göre, anne o kadar şanslı değilmiş.
Я просто высказывал своё мнение, и у меня есть право публиковать фотографии в целях улучшения ситуации. Sadece kendimi özgürce ifade ediyordum ve durumu geliştirmek amacıyla fotoğraf yayınlama hakkım bulunmakta.
Что повезло задницу выстрел. Ne şanslı bir atış!
Все приверженцы исламской религии становятся террористами, когда обвиняемый является мусульманином, но в случае со стрельбой в Чапел - Хилл, это просто преступление, и больше ничего... Suçlu Müslüman olduğunda tüm İslam dini terörist oluyor, ama Chapel Hill Cinayetlerinde sadece bir suç...
Повезло, что я собрала все лучшие кусочки. Neyse ki en iyi parçaları seçmişim. Sen ölüydün.
Нет, это просто политически не выгодно. Hayır, çünkü siyasi açıdan bir çıkar sağlamıyorlardı.
Тебе повезло с Клементиной, Джоэл. Clementine olduğu için şanslısın, Joel.
Я даже не секретарь, я просто помощник. Yasal bir sekreter bile değilim, sadece asistanım.
Ему повезло с этой Брей. Bray Hanım'la şansı yaver gitti.
Просто всё вышло не по задуманному. Sadece istediğimiz gibi yürümedi. Parayı alamayacağız.
Фрейзер тебе очень повезло иметь в работницах такую женщину. Frasier. Bu kadın senin yanında çalıştığı için çok şanslısın.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.