Sentence examples of "разницу" in Russian

<>
Депутат Кожобек Рыспаев, которого недолюбливают участники кампании против кражи невест, отвратительно шутя, объяснил разницу между двумя преступлениями: Kampanyada yer alan eylemcilerin bir nevi nefret odağı olan Milletvekili Kozhobek Ryspaev, bu iki suçun arasindaki farkı çirkin bir espri ile açıkladı:
Я представлю это медиа в следующие минут, чтобы они увидели разницу. Aralarındaki farkı herkesin görebilmesi için bu resimleri dakika içinde medyaya servis edeceğim.
Ты знаешь разницу между седьмым и девятым? Yedi ile dokuz arasındaki farkı bilmiyor musun?
Этот мысленный эксперимент должен был показать разницу между компьютером и человеческим разумом. Düşünce deneyinin amacı öğrencilere, bilgisayar ve insan aklı arasındaki farkı göstermekti.
Кто-то должен оплатить разницу. Birinin farkı ödemesi gerekiyor.
Нет. Я знаю разницу. Hayır, farkı biliyorum.
Ты же знаешь разницу между прогнозированием и естественными науками. Öngörülü modellemeyle gerçek pozitif bilim arasında fark var biliyorsun.
Подождать день может означать разницу между, провалом и успехом. Bir gün beklemek bile başarmakla başarmamak arasında bir fark yaratabilir.
Кто-нибудь из вас заметил разницу между двумя этими снимками? İkinizden biri bu fotoğrafla diğeri arasındaki farkı bulabildi mi?
Мы всегда брали разницу из твоего кошелька. Aradaki farkı her zaman senin cüzdanından tamamlardık.
Главное, что мы знаем разницу между безобидной слабостью и по-настоящему неописуем... Asıl önemli olan zararsız bir zevkle gerçek bir düşüncesizliğin arasındaki farkı bilmekte.
Но разницу можно увидеть невооруженным глазом. Fakat farkı çıplak gözle görebilmek mümkün!
Теперь я вижу разницу. Şimdi aradaki farkı anlayabiliyorum.
Это может покрыть разницу. İşte farklılık buradan geliyor.
Ты не знаешь между ними разницу? Seltzer'la salsa arasındaki farkı biliyor musun?
Ему наплевать на разницу между подлинником и подделкой. Sahteyle orijinal arasındaki değeri umursamaz bir tipi var.
Слушай, ты должен понимать разницу между хорошими и плохими парнями. Bak, iyi polis ile kötü polis arasındaki farkı ayırt edebilirsin.
Ну-ка взгляни на эти подставки. Видишь разницу? Bu iki bardakaltlığına bakıp farkı söylemeni istiyorum.
Вчера я узнал разницу между поездом и лодкой. Dün, tren ve tekne arasındaki farkı öğrendim.
Тебе пришлось покрыть разницу. Farkı senin ödemen gerekmişti.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.