Sentence examples of "совсем один" in Russian

<>
Малыш Тодд не совсем один. Küçük Todd yalnız falan değil.
Ты пойдёшь совсем один? Tek başına mı gideceksin?
Прошел парнишка с другой стороны. Совсем один. Bir tane çocuk, tek başına yürüyordu.
Он шёл совсем один. Sokakta yalnız başına yürüyordu.
Он там в горах совсем один. Zaten o da dağın başında yapayalnız.
И плота нет, а он совсем один... Sal da artık yok ve şu anda yapayalnız.
Монах остался совсем один. Rahip tek başına kalmış.
Сидишь тут совсем один. Yapayalnız burada oturuyorsun böyle.
Я вернулся сюда совсем один, печальный и одинокий. Buraya geri döndüm. Kendi başıma, üzgün ve yalnız.
Но если ты не изменишь свою жизнь, ты останешься совсем один! Sana bir dost tavsiyesi, eğer hayatını değiştirmezsen, sonun yapayalnız olacak.
Хап был совсем один. Hap ise tek başınaydı.
Ты человек, в изоляции, совсем один. Toplumdan soyutlanmış ve yalnız bir insan mı olacaksın?
Кэтти поддержала меня, когда я был совсем один и... Ve başka kimse yokken Katie benim için oradaydı ve sonra...
еще один журналист депортирован Bir gazeteci daha sınır dışı edildi
Она часто путешествует в регион, где обитают куна, чтобы лечить альбиносов, некоторые из них умирают совсем юными. Ekonomi bazlı bir doğada, balıkçılık, avcılık ve ticaretle, Kunalılar kırsal bölge gibi bir cennetle çevrelenmiş basit bir yaşam tarzına sahipler.
Члены госслужбы исполнили один из величайших актов запугивания под надзором самого министра. En büyük zorbalıklardan birisi, icracı bakanlıklardan birinin hatası ile kamu hizmeti çalışanları tarafından yapılıyor.
Я не совсем бессердечный. Tamamen kalpsiz biri değilim.
Согласно данным ученых, на каждые куна приходится один альбинос; процент выше, чем на африканском континенте к югу от Сахары, где альбиносы также многочисленны. Это значительно выше среднего мирового показателя, составляющего порядка альбиноса на каждые новорожденных. Sosyal bilimciler "her Kızılderili Kuna doğumludan biri albino, bu oran çok sayıda albinonun bulunduğu alt - Sahra Afrikası'nın bazı bölgelerinde bulunandan daha fazla ve dünya ortalamasının çok üzerinde, dünyanın herhangi bir yerinde 00 kişiden birinde bulunuyor". dedi.
Это книга совсем другая. Bu kitap tamamen farklı.
Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения. Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.