Sentence examples of "суд присяжных" in Russian

<>
Уф, обвинения, допросы, суд присяжных... Sanığa tebliğ, jüri araştırması, jüri duruşması...
Разумеется, будет расследование, после чего соберут суд присяжных. Büyük jüriyi toplantıya çağırdıktan sonra tabii ki bir soruşturma olacak.
А зачем тут вообще суд присяжных? Büyük jüriyi ne diye çağırdık ki?
Колин Суини был признан невиновным судом присяжных. Colin Sweeney jüri tarafından da suçsuz bulunmuştur.
октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости. Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu.
У присяжных будут разумные сомнения, и меня отпустят. Jüri makul bir şüphe bulmuş olur ve serbest kalırım.
Суд идёт над будущим не только Атнафа, но каждого обладающего стремлениями молодого мужчины / женщины, которые осмеливаются привести репрессивное правительство к ответу за свободу слова. Mahkemede sadece Atnaf'ın geleceği değil, aynı zamanda baskıcı hükümetin ifade özgürlüğü suçlamalarına karşı yer alacak olan her gencin geleceği yargılanmakta.
Мы проведем присяжных через каждую микросекунду Каждую по отдельности. Elimizdeki kaydın her bir mikro saniyesiyle jürinin karşısına çıkacağız.
Араш Азизи также сообщил, что адвокат отца попросил суд освободить его под залог до того момента, пока суд высшей инстанции не объявит о своем окончательное решении. Arash Azizi, babasının avukatının, yüksek mahkeme kararından evvel kefalet ile salınması için istekte bulunduğunu söyledi.
Лоис, еще вчера я прозябал в суде присяжных. Lois, bir gün önce jüri görevine saplanıp kalmıştım.
Ты собираешься подать на меня в суд? Ne yani, beni dava mı edeceksin?
Тогда давайте позовем присяжных. O zaman jüriyi çağıralım.
Хорошо, но мы вернемся с повесткой в суд. Bu sorun değil, ama mahkeme celbiyle tekrar geleceğiz.
Муж Сайруса Бина дает показания перед судом присяжных. Cyrus Beene'in kocası büyük jürinin önünde ifade veriyor.
Ты бы лучше на Макдональдс в суд подал, за то, что у тебя такая жирная задница. Pekâlâ, sizi domuz gibi şişirdikleri için asıl McDonalds'ı dava edin, tamam mı? Sen pisliğin tekisin!
Да, я так подумал когда увидел присяжных. Jüriyi gördüğüm an başımızın belada olduğunu anlamıştım zaten.
И суд просит ответить на этот вопрос. Evet sorabilir ve mahkeme de cevaplamanızı istiyor.
Старшина присяжных, можете огласить вердикт. Bay Jüri başkanı, kararı okuyabilirsiniz.
Если нам повезет, то даже повторных суд. Eğer şansımız yaver giderse yeniden duruşma bile olabilir.
Он проиграет в суде присяжных. Jüri karşısına çıkarsa, kaybeder.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.