Sentence examples of "так и есть" in Russian

<>
Кое-кто близкий мне недавно сказал, что так и есть... Çok değer verdiğim bir insan da bana öyle olduğumu söyledi.
Но явно так и есть? Ama görünen o ki öylesin.
Так и есть, эта единственная, что подходит нашим отношениям. Evet öyle, bizim ilişkimiz için en uygun görünen kart buydu.
А что, возможно так и есть шеф! A-aşk çocuğu mu? Öyle olmalı, Patron!
Когда начальник говорит, что это приоритет, значит, так и есть. Şef, bize bunun öncelikli olduğunu söylediğinde, bunun öncelikli olduğunu farz ederim.
Так и есть, не хотелось тратить впустую эту потрясающую экипировку. Ediyorum ama bu harika görünüşümü başka bir yerde ziyan etmeyeyim dedim.
Так и есть, у вас ведь невероятная интуиция. Belki de terapistsindir. Çünkü inanılmaz bir sezgi gücün var.
Так и есть. Это волшебный трюк. Doğru, bu bir sihirbazlık numarası.
Так и есть, Аль. Tabi ki öyleyiz, Al.
Да, так и есть, Лоретта. Evet, şey, galiba haklısın Laurette.
Так и есть, проблема с аортой. Bahsedilen şekilde bir ana atar damar var.
Если так и есть, да, последует жёсткий ответ от министерства. Gerçekten öyle olduysa eğer evet, bakanlığımızdan çok sert bir tepki bekleyebilirsiniz.
Так и есть, Ма. Kolay bir şey, anne.
Но не нужно скрывать, или, что хуже, сваливать вину и всем вместе притворяться, что это и есть решение. Ama olayın üstünü örtmek öyle değildir, ya da daha kötüsü suçu başkasının üstüne atmak ve toplu olarak çözüm buymuş gibi davranmak.
Так и запишите, Алкмин не проиграл. Bunu bi kenara yazın, Alckmin kaybetmedi.
Мы и есть народ. Biz halkız.
За последние четыре года количество беженцев в Бразилии выросло на%. Этот факт вызвал у населения Бразилии как удивление, так и дискриминационные настроения. Son dört yılda Brezilya'da bulunan mültecilerin sayısı %00 oranında arttı ve bu durum Brezilyalı nüfus arasında hem merak hem de ayrımcılığa yol açtı.
Я и есть отчаявшаяся женщина, идиот. Ben de çaresiz bir kadınım seni salak.
Как своими трудами, так и непосредственно занимаясь организацией различных политических формирований, Ассефа сыграл выдающуюся роль как в период студенческого восстания в - х, так и в последующие годы. Assefa, sadece yazılarıyla değil aynı zamanda çeşitli siyasi gruplar düzenlemesiyle 'lerin Etiyopya öğrenci hareketi sırasında ve sonrasında belirgin bir rol oynamıştır.
И есть реальная угроза моей жизни. Hayatıma kast eden bir tehdit var.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.