Sentence examples of "толпу" in Russian

<>
Позвал пару ребят для безопасности, чтоб стояли не лестнице и усмиряли толпу. Güvenliğe yardım edebilecek birkaç eleman bulun geceleyin merdivende bekleyin, kalabalığı durdurun yeter.
Я лишь хотел собрать толпу побольше, прежде чем сигануть. Atladığımda kalabalık bir seyirci toplar mıyım diye merak ettim sadece.
Сделаешь крутой разворот и заставишь толпу бесноваться. Sağlam bir dönüş yap da kalabalık coşsun.
А Стэнли не выносит толпу, молодежь и музыку. Stanley de kalabalıktan, gençlerden ve müzikten nefret eder.
Пришлось идти через толпу, чтобы хоть как-то их встряхнуть. Circus Circus'un arkasında ondan kurtulmak için kalabalık bir sokak almalıydık.
Он высунулся из люка, приветствуя толпу. Birden tepe penceresinden kafasını çıkarıp kalabalığı selamladı.
Как думаешь, чем можно еще прокормить такую большую толпу? Bu kalabalığı bir şeylerle beslememiz gerekiyor, öyle değil mi?
Джесси, ты иди туда, ты вернись в толпу, а ты - со мной! Jessie, sen şu tarafa git, sen kalabalığın içine gir, sen de benimle gel!
Запата, пройдись сквозь толпу. Zapata, kalabalığı kontrol et.
Джим был выброшен прямо в толпу одним из охранников. Jim, bir güvenlik görevlisi tarafından seyircilerin arasına atılır.
Ты целую толпу сюда притащил! Buraya bayağı bir kalabalık gelmişsin!
Утром полиция начала использовать гранаты со слезоточивым газом, чтобы разогнать толпу. O sabah polis, kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı bomba atmaya başladı.
Это соберет целую толпу. Büyük bir kalabalık toplayacak.
Прошу прощения за толпу, мисс Томпсон. И за спешку. Kusura bakmayın bayağı kalabalığız Bayan Thompson ve biraz acelemiz var.
Он стрелял в толпу людей. Bir insan kalabalığına ateş etti.
Он заводил толпу против королевы. Kraliçe'nin kellesini isteyen kalabalığa sahipti.
Неплохую ты толпу собрал, Джо. Aşağıda müthiş bir kalabalık var Joe.
Маленькая уловка Ангела уменьшила толпу. Angel'ın küçük oyunu kalabalığı azalttı.
Он прошел через толпу, и все увидели лишь Стэфана. Az önce onu Stefan sanan bir kalabalığın arasından geçerken gördüm.
Просто не люблю толпу. Sadece kalabalık yerlerden hoşlanmam.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.