Sentence examples of "тут же" in Russian

<>
Тем, что может одновременно играть и тут же петь? Aynı anda hem gitar çalıp hem şarkı söyleyebildiği için mi?
Тут же Фрэнклина сбивают. Franklin tam burada düşürülüyor.
Если ещё что-то увидишь, тут же говори, хорошо? Başka bir şey görürsen, hemen bize söyle. Tamam mı?
Стоило тебе взять паузу, всё тут же покатилось к чёрту. Buna kısa bir ara verdiğinde, her şey kötüye gitmeye başladı.
Сеть тут же анонсировала ещё передач, с правом на ещё. Kanal hemen tane daha opsiyonlu olarak, program yayınlamaya karar verdi.
Я тут же проверил записи внутренних сенсоров. İlk olarak iç güvenlik algılayıcılarını kontrol ettim.
Он пойдёт и тут же сделает себе харакири. Geri gider ve bir kılıcı kendisine saplayı verir.
"Криминальный репортер оставил журналистику и тут же выиграл джекпот". Bir suç muhabiri gazetecilikten vazgeçer ve bir gecede piyango ona vurur.
Вся гостиница была устроена наподобие оркестриона, в который стоит бросить монетку, и он тут же заиграет. Otel tıpkı bir müzik kutusu gibi ayarlanmıştı. Sanki birisi içine bir jeton atacak ve birden çalmaya başlayacakmış gibiydi.
Комитет приобрел нового смотрителя, тут же забыв о старом. Komitenin yeni bir müze sorumlusu var ve önceki sorumluyu özlemiyorlar.
И проигравший тут же уходит. Sonra da kaybeden kapı dışarı.
После отгрузки оружия, если появится тот шаттл, тут же возвращайтесь. Silahlar teslim edildiğinde ve mekik geri döndüğünde seni de orada görmek istiyorum.
Они тут же сядут на первый самолёт во Вьетнам. Eğer bunu yaparsan, ilk uçakla Hai Phong'ta olurlar.
Помнишь, мы забрались на велик и тут же с него грохнулись? Tamam, hadi yapalım şu işi. - Pekâlâ, atla bakalım.
Когда он сбегает, тут же объявляется, набирает людей, понимаешь? Kaçtığı zaman etrafta dolaşıp, adam toplaması fazla uzun sürmez anladın mı?
Тут же две трети штукатурки. Bunun üçte ikisi alçı tozu.
Тут же девушки на каждом углу. Burada da her köşede kızlar var.
Тут же всё было по-другому. Bu çok, çok farklıydı.
Тут же не Ривер Вью. Ama bu nehir manzarası değil.
Но стоит его только подначить, он всё тут же выпьет. Tek yapman gereken içmesi için meydan okuman, o zaman içer.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.