Sentence examples of "уже дней" in Russian
Уже дней по всему миру ищут Эдварда Сноудена.
Dünyanın Edward Snowden'le tanışmasının üzerinden on gün geçti.
Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме.
Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor.
Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu.
В течение двух дней и июня пятнадцать участников со всей Колумбии собрались в столице страны Боготе на Первом слёте интернет - активистов возрождения индейских языков.
ve Haziran'da iki günlük sürede Kolombiya'nın her yanından kişi, başkent Bogotá'da Yerli Dil Dijital Aktivistleri Toplantısı'na katıldı.
Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой.
Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke.
В течение следующих нескольких дней, в оккупированных школах запланированы собрания, где демонстранты решат следующие действия движения.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca, göstericilerin harekatın bir sonraki adımına karar vereceği işgal altındaki okullarda toplantılar düzenlenecek.
В Мьянме уже начались работы по устранению последствий землетрясения.
Myanmar şimdiden deprem enkazlarını temizlemeye başladı.
По словам участников двух дней оказалось явно недостаточно для того, чтобы в полной мере осветить все проблемы, с которыми приходится сталкиваться активистам возрождения индейских языков в Колумбии.
Katılımcılara göre iki gün, Kolombiya'daki yerli dil dijital aktivistlerinin zorluklarını yansıtmak için çok az bir süreydi.
Но Сахир, мальчик четырех лет, в голову которому попала израильская шрапнель, был уже мертв.
yaşındaki Sahir, kafasının yarısının İsrail tarafından atılan bir şarapnelle parçalanması sonucu çoktan yaşamını yitirmişti.
деревьев уже посажены в Nordmarka, лесу, который находится неподалеку от Осло.
Oslo'nun hemen dışındaki bir orman olan Nordmarka'ya ağaç dikilir ve bu ağaçlar, dikimden yıl sonra basılacak olan kitapların özel seçmeceleri için kağıt ihtiyacını karşılar.
Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты.
Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert