Sentence examples of "чего-то не хватает" in Russian

<>
Возможно для чего то серьезного. Muhtemelen önemli bir şey var.
то не заплачу тебе зарплату в этом месяце. Ben kazanırsam bu aylık maaşını ödemek zorunda kalmayacağım.
Блогер винит дистрибьюторов фильмов в том, что в кинотеатрах не хватает посетителей: Yazar sinema salonlarının boş olmasının suçunun dağıtım firmalarında olduğunu savunuyor:
"Придите, родители, будьте бойки, и то не ругайте, в чем не знатоки. "Gelin anneler ve babalar, yurdun dört bir yanından.. ve bırakın eleştirmeyi, anlamadığınız şeyleri.
Я должен со всей ясностью заявить, что если у нас не хватает медикаментов, мы будем говорить об этом вслух, несмотря ни на какие приказы министерства. Açıkça belirtmeliyim ki, eğer ilaçlarımız azalmaya / yetmemeye başlarsa, Bakanlar düzeyindeki emirlere bakılmaksızın sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Бросьте, если легко, то не интересно. Hadi, kolay olsa bu kadar eğlenceli olmazdı.
Второй салфетки не хватает? Diğer dantel kayıp mı?
Если люди знают, на что смотрят, то не станут внимательно присматриваться. "Eğer baktıkları şeyin ne olduğunu bildiklerini sanırlarsa ona dikkatle bakmayı bırakacaklardır."
Не хватает денег на мороженое? Dondurma alacak paran yok mu?
А если знает, то не признается. Bunu biliyorsa, öyle olduğunu inkar ediyor.
Одного пассажира не хватает. Hala bir yolcu eksik.
O. Надеюсь, вы то не скучный старый циник? Umarım sen de sıkıcı, ihtiyar bir kötümser değilsindir?
Но кое-чего не хватает. Ama bir şey eksik.
Если издеваться то не скучно. Onlara işkence yaparsan sıkıcı olmaz.
Готов поспорить, у тебя полно хороших идей, но тебе не хватает уверенности в себе. Sende daha birçok güzel fikir olduğuna eminim, ama bir şeyin eksik, kendine güvenin yok.
Мы и старые то не получили. Hala eski uydu ayarlamalarını almış değiliz.
Кстати говоря, мне не хватает концовки. Ama bana göre hikayemin bir sonu yok.
Рита, я думаю с Харрисоном что то не так. Rita, sanırım Harrison'ın bir derdi var. Bu ağlamayı tanıyorum.
Одного твоим мозгам не хватает. Aklındaki tek eksik şey vicdan.
Я вообще то не особо курю, - ну и черт с ним. Evet, aslında ben bu kadar çok sigara içmem, ama kim takar.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.