Sentence examples of "что правильно" in Russian

<>
Но я так же понимаю, что справедливо, что правильно, и что благородно. Ama aynı zamanda, neyin adil, neyin doğru, neyin onurlu olduğunu da biliyorum.
Уверена, что правильно набрала? Doğru numarayı çevirdiğine emin misin?
Давай сами решать, что правильно. Neyin doğru olduğuna şimdi karar verelim.
Если считаешь, что это правильно. Eğer doğru şeyin bu olduğunu düşünüyorsan.
Мне показалось, что это было правильно. Yapılması gereken doğru şey bu gibi görünüyordu.
Ты думал что поступаешь правильно. Doğru bir şey yaptığını sanıyordun.
Но я знаю, что значит бояться поступить правильно. Ama doğru şeyi yapmanın ne kadar korkutucu olduğunu bilirim.
Жан-Луи правильно сказал, что это нелегально. Jean-Louis doğru yolun kanun dışı olduğunu söylemişti.
Я думаю, что это правильно. Bence doğru olan bu.
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах. Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Бумага хорошая. Чернила выглядят правильно. Kağıt boya iyidir, iyi.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Кто ответит правильно, получит оплаченный тур на край земли. Kim doğru bilirse tüm masrafları karşılanmış dünyanın sonuna yolculuk kazanıyor.
Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме. Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor.
Ты уверен, что этот перископ работает правильно? Bu periskop zımbırtısı yapması gereken şeyi yapıyor mu?
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины": Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
У меня не осталось чая со льдом, чтобы правильно смешивать. Elimde düzgün karışım için yeterli buzlu çay yok. Çok limonata gerekiyor.
Что должно вызвать это изменение? O değişikliği ne getirmeli?
А вы им правильно пользуетесь? O aleti düzgün mü kullanıyorsunuz?
В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке. Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.