Sentence examples of "что я сказала" in Russian

<>
Так что я сказала по сходной. Ben de başka bir konuya geçtim.
Слышали, что я сказала? Diğerleri, beni duydunuz mu?
Помните, что я сказала о переменах. Değişim Pacey. Değişim konusunda söylediklerimi hatırlıyor musun?
Так, помни, что я сказала. Şimdi ne dediğimi hatırla. - Sen...
Потом сделаешь то, что я сказала. Ya sonra? - Sana söyleneni yaparsın.
Так, что я сказала, "Какого черта, входи!" Ben de dedim, "Aman, ne olacak, gel içeri"
Так Мак сказал тебе, что я сказала? Mack ben konuşurken duyduğu şeyi sana söyledi demek?
Я сказала, отпусти его. Sana onu serbest bırak dedim.
"Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу. "Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım.
Я сказала: "апелляция смертного приговора". Sana, "ölüm hücresi temyizi" dedim.
Я думаю, что я не одинока, когда говорю, что чувствую себя бессильной. Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı.
Я сказала, делай задание! Sana ödevini yapman gerektiğini söyledim!
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Я сказала ей оставить записку на холодильнике. Ona buzdolabının üstüne bir not bırakmasını söylemiştim.
Представьте, после всего, что я пережила, мне все еще снятся кошмары, в которых я теряю свой паспорт, и я просыпаюсь в ужасе. Düşünün, yaşadığım bütün olaylardan sonra hala pasaportumu kaybettiğimi rüyalarımda görüyorum, dehşet içinde uyanıyorum.
А я сказала "Викрам ты не можешь звонить каждый раз, когда тебе одиноко. Ve ben de ona, "Tamam Vikram ama heryalnızkaldığında beni arayamazsın". dedim.
Сейчас все мое сопротивление состоит в том, что я держу арабскую книгу в аэропорту. Şimdi en büyük direniş eylemim, bir hava alanında Arapça bir kitabı elimde tutmak haline geldi.
Нет, я сказала, уйдите. Hayır, söyledim sana lütfen git.
Должна признаться, что я узнала о Чилапе, также как и Айотцинапе из новостей об их погибших, жестоко убитых и исчезнувших людях. Los Rojos suç örgütü üyelerini arayan ve dört gün önce ilçenin yönetimini ele geçiren kişiler en az kişinin daha kaçırılmasından sorumlu.
Я сказала - налей мне! Bana bir içki getir dedim!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.