Sentence examples of "эти камни" in Russian
Послушай меня, эти камни могут принести не только удачу, но и большое горе.
~ Dinle, taşların insanlara getirdiği iyi şans bir yandan da kötü şansı davet eder.
И если вы не хотите провести остаток своих жизней измельчая камни на горе Олимп кому-то лучше признаться?
Hayatınızın geri kalanında Olympus Mons'taki büyük kayaları kırıp küçük hâle getirmek istemiyorsanız bir suçu kabullense iyi olur.
Эти встречи показали, что инновационная деятельность берёт своё начало на уровне рядовых активистов, которым однако трудно обойтись без технической, лингвистической и социальной поддержки.
Bu toplantılar yenilikçi çalışmaların taban halktan çıktığına bir örnek olmakta, fakat hâlen tekniksel, dilbilimsel ve toplumsal desteğe ihtiyaç var.
Раньше нас бы заставили колоть камни на дорогах.
Eskiden olsa, arka yoldaki kayaları parçalatırlardı bize.
Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия.
Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak.
То есть если мы найдем камни, мы найдем карту?
Yani, eğer taşları bulursak, haritayı da bulur muyuz?
На индейских языках разговаривает приблизительно миллион человек по всей стране, эти языки можно встретить в учебных заведениях, на рынках, в общественном транспорте и в Интернете.
Ülkenin her yanında yaklaşık milyon kişi tarafından konuşulan bu diller ile sınıflarda, marketlerde, toplu taşımada ve internette karşılaşılabilir.
Мы установим все камни, гидрофоны, подводные камеры.
Tüm kayaları, hidrofonları ve su altı kameralarını yerleştirecektik.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
В прошлом году, после его переизбрания, эти показатели составляли процентов и процентов соответственно.
Geçen yıl, Alckmin'in yeniden seçilmesini takiben, bu rakamlar sırasıyla yüzde ve yüzde'tü.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert