Sentence examples of "эти холмы" in Russian

<>
Эти холмы меня добивают. Bu yokuşlar beni öldürüyor.
Рыбаки патрулируют эти холмы, вооружившись ножами. Bu tepelerde ellerinde bıçaklar olan balıkçılar gezer.
Прямо сериал "Холмы". Tepeler dizisinin bir bölümüne benziyor.
Эти встречи показали, что инновационная деятельность берёт своё начало на уровне рядовых активистов, которым однако трудно обойтись без технической, лингвистической и социальной поддержки. Bu toplantılar yenilikçi çalışmaların taban halktan çıktığına bir örnek olmakta, fakat hâlen tekniksel, dilbilimsel ve toplumsal desteğe ihtiyaç var.
Он убежал бы через холмы! Şimdi tepelere doğru kaçıyor olurdu.
Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия. Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak.
Так получилось. Холмы так звали меня... Kapılar açıktı, tepeler çağırdı ve...
На индейских языках разговаривает приблизительно миллион человек по всей стране, эти языки можно встретить в учебных заведениях, на рынках, в общественном транспорте и в Интернете. Ülkenin her yanında yaklaşık milyon kişi tarafından konuşulan bu diller ile sınıflarda, marketlerde, toplu taşımada ve internette karşılaşılabilir.
Да, тогда уж холмы действительно были живыми. Evet, o zamanlar tepeler gerçekten canlı gibiydi.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
В прошлом году, после его переизбрания, эти показатели составляли процентов и процентов соответственно. Geçen yıl, Alckmin'in yeniden seçilmesini takiben, bu rakamlar sırasıyla yüzde ve yüzde'tü.
Все эти конфликты продолжаются, и конца не видно. Народ Джибути боится, что террористические акты будут процветать на их земле, как это происходит в соседнем Йемене. Bu çatışmalar yakın zamanda bitmeyecek gibi görünürken, Cibutililer Yemen'e komşu olmalarından dolayı terörist saldırılarının kendi topraklarına sıçramasından korkuyor.
Эти люди были лишены свободы с по мая. Bu insanlar ile Mayıs arasında özgürlüklerinden mahrum edildiler.
Маловероятно, однако, что эти деньги вообще появятся. Bu paranın gerçeğe dönüştürülmesi ne yazık ki muhtemel değil.
Я лью слёзы о безжалостно убитых мирных жителях, я оплакиваю утраченные дома своих граждан и я горюю о потере истиной сущности ислама людьми, принёсшими в наши жизни и в наши дома все эти разрушения. Acımasızca öldürülen her sivil için gözyaşı döküyorum, halkımın yok olan evleri için gözyaşı döküyorum; tüm varlıklarımıza ve hayatlarımıza yıkım getiren bu insanların İslam'ın özünü kaybetmiş olmalarından dolayı gözyaşı döküyorum.
Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах. Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor.
Эти деревья предназначены для того, чтобы стать бумагой для специальной антологии, которая будет напечатана спустя столетие. Bu proje, İskoç ressam Katie Paterson'ın buluşudur ve bu fikrin aklına karalama yaparken geldiğini söylüyor.
Вы не сможете прочитать эти книги, но ваши пра - правнуки их прочтут Siz Bu Kitapları Okuyamazsınız Ama Torununuzun Torununun Torunu Okuyabilir
Молодые люди признались в совершении преступления и выразили свое раскаяние, объяснив, что разместили эти материалы исключительно шутки ради летом года. İkisi de suçlarını itiraf ettiler ve yazında bu materyalleri sadece espri yapmak amaçlı paylaştıklarını iddia ederek pişmanlıklarını dile getirdiler.
Эти часы настроить невозможно. Bu saati kurmak imkansız.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.