Sentence examples of "этот квартал" in Russian

<>
Если Аарон Восс делал этот квартал опасным местом.. Eğer Aaron Voss mahalleyi tehlikeli bir yer yapmışsa...
Парни, мне надо выселить этот квартал. Arkadaşlar, bu bloğun tamamen boşaltılmasını istiyorum.
Огонь вот-вот перекинется на этот квартал. Tüm blok alevler içinde kalmak üzere.
Вы знаете этот квартал? O bloğu bilir misiniz?
"Красочный квартал" Газы дарит надежду Палестине Gazze'nin "Renkli Mahallesi" Filistin'e Umut ve Şifa Getirdi
Также, когда я делал этот снимок, горели поля, так как фермеры очищали землю. Ayrıca bu görüntüyü yakaladığımda çiftçiler araziyi temizlerken tarla ateş içindeydi.
Лондонский квартал, Оксфорд стрит. Londra Bloğu, Oxford Caddesi.
Дорогие таджики Москвы, записывайте этот тягостный процесс и отправляйте СМИ. Lütfen bu meşakatli süreci kayıt altına alın ve basına yollayın.
Фармацевты делают это раз в квартал. İlaç sektörü her çeyrekte bunu yapıyor.
Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı.
Всего лишь один квартал. Sadece bir blok kaldı.
Организаторы шахматного турнира якобы назвали этот наряд соблазнительным. İddialara göre bu elbise satranç turnuvasının yöneticileri tarafından kışkırtıcı addedilmiş.
То же и правительственный квартал? Hükümet bölgesi de dahil mi?
Я хотел перенести этот способ мышления на фотографии и начал свой проект "Календарь миниатюр". Bu fotoğraflar öncelikle, günlük gereksinimlerle çevrili diorama tarzı figürleri resmediyor.
Рипербан, квартал красных фонарей. Reeperbahn'da, fahişeler mahallesi varmış.
Этот инцидент оставил её крайне обеспокоенной и смущенной. Bu olay onu son derece rahatsız etti ve utandırdı.
Я разрушила целый квартал. Bütün bir mahalleyi mahvettim.
За последние четыре года количество беженцев в Бразилии выросло на%. Этот факт вызвал у населения Бразилии как удивление, так и дискриминационные настроения. Son dört yılda Brezilya'da bulunan mültecilerin sayısı %00 oranında arttı ve bu durum Brezilyalı nüfus arasında hem merak hem de ayrımcılığa yol açtı.
Тебе не нужны свидетели, ты говоришь ему проехать ещё квартал. Tanık istemiyorsun o yüzden bir sokak öteye gitmesini istiyorsun. Kenara çekiyor.
Я надеюсь, что каждый, кто увидит мой проект, сможет понять, насколько страна влюблена в баскетбол и насколько глубоко укоренился этот вид спорта в местной культуре. Umuyorum ki projemi gören herkes bu ülkenin basketbol konusunda ne denli tutku sahibi olduğunu ve yerel kültürde sporun ne kadar derin bir yer aldığını anlayacaktır.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.