Sentence examples of "этот шанс" in Russian

<>
Ты боролся за этот шанс. Bu şans için mücadele ettin.
Деанна, не упускай этот шанс. Deanna, bu şansı boşa harcamayalım.
Если борги успеют первыми, мы упустим этот шанс. Eğer ilk olarak oraya Borg ulaşırsa, şansımızı kaybederiz.
Стэну Маршу дали этот шанс. O şans Stan Marsh'a verilmişti.
И этот шанс попал в мешок для трупа. O fırsatın sonu da bir ceset torbası oldu.
Вкуси этот шанс, отец. Bu fırsatın tadını çıkart baba.
Не упускай этот шанс. Bu şansını boşa harcama.
Я так благодарна за этот шанс. Bu şansı bana verdiğiniz için minnettarım.
А этот человек дал мне шанс. Bu adam bana bir şans verdi.
Это - прекрасный шанс увидеть мельком всё от снежного краба до срезанных на продажу цветов. Satışa sunulan kesme çiçeklerden çeşitli yengeçlere (Chionoecetes) değin her şeye göz atmak için müthiş bir şans.
Также, когда я делал этот снимок, горели поля, так как фермеры очищали землю. Ayrıca bu görüntüyü yakaladığımda çiftçiler araziyi temizlerken tarla ateş içindeydi.
В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома. Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte.
Дорогие таджики Москвы, записывайте этот тягостный процесс и отправляйте СМИ. Lütfen bu meşakatli süreci kayıt altına alın ve basına yollayın.
Это мой последний шанс избавиться от отца и от всего остального. Bu benim, babamdan ve diğer şeylerden kurtulmak için son şansım.
Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı.
Это твой последний шанс, братишка. Bu senin son şansın, kardeşim.
Организаторы шахматного турнира якобы назвали этот наряд соблазнительным. İddialara göre bu elbise satranç turnuvasının yöneticileri tarafından kışkırtıcı addedilmiş.
Это твой шанс поделиться своим уникальным опытом. Özel deneyimlerini paylaşman için büyük bir fırsat.
Я хотел перенести этот способ мышления на фотографии и начал свой проект "Календарь миниатюр". Bu fotoğraflar öncelikle, günlük gereksinimlerle çevrili diorama tarzı figürleri resmediyor.
И шанс по-настоящему сбежать от всего этого. Evet. Her şeyden uzaklaşmak için bir fırsat.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.