Sentence examples of "эту кнопку" in Russian

<>
Эту кнопку надо нажать. O düğmeye basılması lazım.
Я нажму эту кнопку и бам! Sonra bu düğmeye basacağım ve bom!
Гермес, не нажимай эту кнопку! Hermes, sakın o düğmeye basma!
Стоит нажать на эту кнопку. Bu düğmeye basman gerekiyordur kesin.
Выбираешь - и нажимаешь на эту кнопку. Koordinatlardan memnunsan da, bu tuşa basıyorsun.
Чтобы сделать снимок, нужно просто нажать эту кнопку. Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır.
Интересно, что будет, если я нажму эту кнопку. Bu düğmeye basarsam ne olur acaba?
Так что я тоже начал нажимать кнопку. Böylece, ben de düğmeye basmaya başladım.
Эта страна одна из немногих, принимающих тысячи беженцев из Йемена, и здесь многие ощущают эту ношу. Ülke Yemen'den kaçan binlerce mülteciyi kabul eden son ülkelerden biri ve çoğu insan bu durumdan fazlasıyla sıkıntılı.
Когда я нажму кнопку питания... Şimdi, güç düğmesine bastığımda...
Проект Global Voices Advocacy был одним из первых, кто подписал эту декларацию. На сегодняшний день эта декларация была подписана более организациями и компаниями, число которых продолжает расти. Bu deneyimlerin sonucunda Global Voices Advocacy'nin de içinde bulunduğu birçok grup bir araya gelerek bir Internet Özgürlük Bildirisi yayınladı, Bugüne kadar Bildiri'den fazla kurum ve şirket tarafından imzalandı ve bu sayı giderek artıyor.
Просто нажмите зелёную кнопку, пропустите небольшой разряд через него, и он проснётся, ясно? Şu yeşil düğmeye bas ve onu uyandırmaya yetecek kadar küçük bir şok gönder, tamam mı?
Yemeni Noon Arabia распространил в Twitter эту фотографию работающего ребенка из Йемена. Yemeni'li Noon Arabia, işçi olarak çalışan bir kız çocuğunun Ameen Alghaberi tarafından çekilen bu fotoğrafını Twitter'da paylaştı.
Но вы стоите на люке, и если Джабба нажмет кнопку... Ama bir tuzağın üzerinde duruyorsunuz, ve eğer Jabba düğmeye basarsa...
Вернулся еще разок взглянуть на эту великолепную гитару. Bu muhteşem gitara göz atmak için tekrar gelmişsin.
Ты хотел большую красную кнопку. Büyük kırmızı bir düğme istemiştin.
Эбби обнаружила эту флешку в его бумажнике. Abby, bu flash sürücüyü cüzdanında bulmuş.
Лилиан всего лишь нужно нажать одну кнопку. Lillian'ın yapması gereken tek bir tuşa basmak.
Капитан, рекомендую бросить эту затею. Kaptan, bu denemeden vazgeçmenizi öneririm.
Никто не приходил сюда с тех пор, как нажали первую кнопку. Hayır, Çalıştır düğmesine basıp oradan kaçtıklarından beri, aşağıya kimse gitmedi.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.