Sentence examples of "эту трубку" in Russian

<>
Берешь эту трубку, кладешь в унитаз. Bu küçük tüpü alıp, tuvalete koyacağım.
Будьте любезны, перестаньте курить эту трубку или купите табак получше. Lütfen o pipoyu bırakın ya da daha iyi tütün almaya başlayın.
Звонишь и бросаешь трубку. Beni aradın ve kapattın.
Эта страна одна из немногих, принимающих тысячи беженцев из Йемена, и здесь многие ощущают эту ношу. Ülke Yemen'den kaçan binlerce mülteciyi kabul eden son ülkelerden biri ve çoğu insan bu durumdan fazlasıyla sıkıntılı.
Но в какой-то момент миссис Ричардсон берёт трубку и говорит... Fakat bir noktada telefonu Bayan Richardson alıyor ve diyor ki:
Проект Global Voices Advocacy был одним из первых, кто подписал эту декларацию. На сегодняшний день эта декларация была подписана более организациями и компаниями, число которых продолжает расти. Bu deneyimlerin sonucunda Global Voices Advocacy'nin de içinde bulunduğu birçok grup bir araya gelerek bir Internet Özgürlük Bildirisi yayınladı, Bugüne kadar Bildiri'den fazla kurum ve şirket tarafından imzalandı ve bu sayı giderek artıyor.
Давай, Джордж, подними трубку. Haydi, George, aç şunu.
Yemeni Noon Arabia распространил в Twitter эту фотографию работающего ребенка из Йемена. Yemeni'li Noon Arabia, işçi olarak çalışan bir kız çocuğunun Ameen Alghaberi tarafından çekilen bu fotoğrafını Twitter'da paylaştı.
Хорошо, повесь трубку. Peki, telefonu kapat.
Вернулся еще разок взглянуть на эту великолепную гитару. Bu muhteşem gitara göz atmak için tekrar gelmişsin.
Лидия, Богом прошу, возьми трубку. Lydia, Tanrı aşkına telefonuna cevap ver.
Эбби обнаружила эту флешку в его бумажнике. Abby, bu flash sürücüyü cüzdanında bulmuş.
Пожалуйста, возьми трубку. Telefonu aç, lütfen.
Капитан, рекомендую бросить эту затею. Kaptan, bu denemeden vazgeçmenizi öneririm.
Давай, Питер, почему ты не берешь трубку? Hadi ama Peter, neden telefona cevap vermiyorsun ki?
Ты можешь снять эту фигню, чтоб мы спокойно поговорили? Tamam, şu şeyi çıkar da konuşalım, olur mu?
Возьми трубку, блин! Şu telefona cevap versene!
Зло верит в эту историю. Şeytan da bu hikayeye inanır.
Хоть трубку убрали, теперь могу говорить. En azından tüpü çıkardılar da insanlarla konuşabiliyorum.
И я принимаю эту ответственность. Ve bu sorumluluğu kabul ediyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.