Sentence examples of "я должен" in Russian

<>
Почему я должен смотреть кино со странными костюмами и неприятной музыкой? Neden garip giysiler ve saçma hikayelerle dolu bir film izleyeyim ki?
Почему я должен смотреть всякие подражания и вещи с откровенно "содранным" сюжетом? Neden başka senaryolardan kopyalanıp yapıştırılmış filmleri izleyeyim?
Почему я должен идти и смотреть эти повторяющиеся истории? Neden gidip hepsi birbirinin aynı öyküleri izleyeyim?
Я должен со всей ясностью заявить, что если у нас не хватает медикаментов, мы будем говорить об этом вслух, несмотря ни на какие приказы министерства. Açıkça belirtmeliyim ki, eğer ilaçlarımız azalmaya / yetmemeye başlarsa, Bakanlar düzeyindeki emirlere bakılmaksızın sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Я должен оформить документы, пройти через обычную процедуру, это займет время до завтра. Önce araştırma için zamanı kullanırım, sonra kağıt işleri, normal yollarla anca yarın olur.
Похоже я должен благодарить тебя, а? Galiba sana teşekkür etmeliyim, değil mi?
Извините, я должен ответить. Kusura bakmayın, açmam gerek.
Видимо, я должен тебе помешать. Muhtelemen sana şu an engel olmalıyım.
Прежде чем мы продолжим, я должен сообщить, кто возглавляет команду Альфа. Daha ilerlemeden, size Alpha takımının lideriyle ilgili söylemem gereken bir şey var.
Как я должен себя чувствовать. Hala kendim gibi hissetmem gerek.
Я должен быть снаружи, прежде чем Фибоначчи заговорит. Fibonacci şahitlik etmeden önce bu duvarların arkasında olmam gerekir.
Я должен принять это решение основываясь на чистой тактике и логике. Bütünüyle mantık temelinde olan bir taktikte bu kararı vermem gerekiyor. Bilmiyorum.
Я, я должен подготовиться. Ben gerçekten buna hazırlanmak zorundayım.
Я должен загладить вину. Yaptığım yanlışı düzeltmem gerek.
Я должен церкви шиллингов, а ты раздаешь крестьянам серебро. Kiliseye tam 00 şilin borcum var ama kiracılarına gümüş dağıtıyorsun.
Я должен что-нибудь сделать с Линусом. Linus için bir şeyler ayarlamam gerek.
Сэр, почему именно я должен ехать на французскую ферму тусить с кучкой фриков? Efendim, niye bir sürü kaçığın yanında kalmaya bir Fransız çiftliğine sadece ben gidiyorum?
Мне позвонили насчёт работы, я должен завтра уехать. Bir iş için çağrıldım, ama yarın ayrılmak zorundayım.
Хэнк звонит. Я должен ответить. Bu Hank, açmam gerekiyor.
Я должен дождаться дяди Джаспера. Amcamı bekliyorum bu yüzden ayrılamam.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.