Sentence examples of "я не смогу" in Russian

<>
Теперь-то я могу признаться, я не смогу. Hayatta yapamam! Artık söyleyebilirim, bunu yapamam.
Мэдди, извини, я не смогу услышать всю песню! Maddy! Maddy, çok üzgünüm. Şarkını duyamayacağım için üzgünüm.
Пока ты не пригласишь меня, я не смогу войти. Ee? - Giremem. Beni içeri davet etmediğin sürece giremem.
Я не смогу подобрать правильных слов. Bu işi düzeltecek kelimeleri bulamayacağımı biliyorum.
Я не смогу проявить нужную строгость. Bunu yapmaya müsait değilim, efendim.
Пока я не смогу объяснить, как они поддерживают врата открытыми или такое большое силовое поле. Geçidi ve bu kadar büyük bir güç alanını nasıl açık bıraktıklarını açıklayana kadar. Sen karar ver.
Но я не смогу подняться из-за Шмидта. Tüm Schmidt olayi yüzünden yukari çikamam ama.
Как думаешь, одна я не смогу с шокером и роутером армейского образца? Tek başıma bir şok tabancası, son sınıf bir matkapla halledebileceğimi mi düşünüyorsun?
Неужели ты думал, я не смогу тебя поймать? Bay Ekip Lideri, gerçekten seni yakalayamayacağımı mı düşündün?
История слишком длинная. Я не смогу ее закончить. Bu hikaye çok uzun, sonuna kadar anlatamam.
Я не смогу жить вне Штатов. Amerika'dan başka bir yerde asla yaşayamam.
Я не смогу посадить его в такси. Oh, ben bir taksiye onu asla.
Да, ты права, но нам придётся, потому что иначе я не смогу попросить прощения. Evet, haklısın galiba ama er ya da geç konuşacağız çünkü sadece bu şekilde senden özür dileyebilirim.
Значит, я не смогу помочь тебе подготовиться к завтрашнему экзамену. Bu da demektir ki, yarınki final için çalışmana yardım edemeyeceğim.
Я не смогу позаниматься сразу после школы. Merhaba. Bugün okuldan sonra birlikte ders çalışamayacağız.
Я не смогу остаться надолго. Fakat, uzun süre kalamam.
Я не смогу. Кажется, я отравился. Sanırım, yediğim bir şey yüzünden zehirlendim.
Боюсь, я не смогу, председатель. Korkarım bu emri yerine getiremeyeceğim sayın Başkan.
Я не смогу ехать дважды по фальшивому шведскому паспорту. Sahte İsveç pasaportuyla ikinci kez seyahat edemem. Vururlar beni.
И я не смогу привезти Сэма сюда, так как его дурацкая тонкая шейка попросту не удержит шлем. Sam'i buraya getirmek istesem de, yapamam, çünkü o ince bebek boynu kask takılabilecek kadar kuvvetli değil.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.