Sentence examples of "çok çalıştı" in Turkish

<>
Judson Philadelphia'nın dışında berbat bir mahallede büyüdü. Çok iyi bir okulda okumak için çok çalıştı. Джадсон вырос в ужасном районе возле Филадельфии, выцарапывая себе путь в школе Лиги плюща.
Black Claw onu bu pozisyona geçirmek için çok çalıştı. Чёрный Коготь постарался, чтобы он получил свой пост.
Bunun olması için çok çalıştı. Он столько работал ради этого.
O, barışı desteklemek için çok çalıştı. Он много работал в поддержку мира.
Gerçekten çok sıkı çalıştı. Он действительно много работал.
Hem çok sıkı çalıştı. Она очень много работала.
Çok sıkı çalıştı, milyonlar kazandı. Он много работал и зарабатывал миллионы.
Çünkü ona çok sıkı çalıştı. Ведь он так напряженно работал.
Çok fena tepesi attı. Onu bıçaklamaya çalıştı. Она очень разозлилась, пыталась его зарезать.
Peter çok şişman ve aptal biri. Ama Lamar Odom ona çakmaya çalıştı. Питер так толст и туп, что Ламар Одом пытался его трахнуть.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı. Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Altı ay rolü üzerinde çalıştı. Она месяцев работала над ролью.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Şehir planlama yenilemeye çalıştı ama sonra vazgeçtiler. Застройщики пытались отремонтировать его, но бросили.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Buraya geldi ve sohbet etmeye çalıştı. Сидела здесь и пыталась поддержать разговор.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Moreau bizi öldürmeye çalıştı. Моро пытался нас убить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.