Sentence examples of "çok önem" in Turkish

<>
Callie ile sana çok önem veriyorlar. Они заботятся о тебе и Кэлли.
Papa postaya çok önem verir. Папа серьезно относится к почте.
Kral Francis sizin hizmetlerinize çok önem veriyor olmalı. Должно быть король Франциск ценить ваши услуги высоко.
Annemin ilham kaynağı olarak gördüğü, herkesten çok önem verdiği profesör. Профессор, которым мама восхищалась. Кого уважала больше всего на свете.
Ben kişisel alanıma çok önem veririm. А мне так нравится личное пространство.
Yaşamı anlamak istiyorsan ölümün yüzüne bakmak çok önem arz eder. Важно видеть смерть в лицо, если хочешь понять жизнь.
Ben diyaloga da çok önem veririm. Понимаете, для меня важен диалог.
Ona her şeyden çok önem veriyorum. Нет ничего важнее, чем она.
"Cesaret" çok önem verdiği bir kelimeymiş. Слово "Храбрость" много значило для него.
Çok önem veriyorsun, değil mi? Тебе это так важно, правда?
Bu düğüne çok önem veriyorsun, değil mi? Эта свадьба действительно важна для тебя, да?
Konuşmamız gereken bazı insanlar var görünümüne çok fazla önem veren. Придется встретиться с теми, кого очень заботит внешний вид.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Kızın iyiliğinin azami önem arz ettiğini anladığımıza gerçekten inanmak istiyorum. Я действительно хочу верить, что мы понимаем, что благополучие ребенка имеет первостепенное значение.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Yakınlarda tarihi önem taşıyan kişiler var mı acaba? Не знаете ли вы каких-нибудь персонажей исторического значения?
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Artık hiç bir şeye önem vermiyor. Теперь его вобще ничто не волнует.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Eğer galip gelirsek, önem taşıyacak bir maksatla. С очень важной, если нам суждено победить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.