Sentence examples of "çok yalnız" in Turkish

<>
Sadece burada kendimi çok yalnız hissettim. Квартира большая, чувствую себя одинокой...
Sezonun sonunda, çok yalnız hissediyor ve... В конце сезона она чувствует себя одинокой.
Çok üzgün ve çok yalnız. Она так грустно и одиноко.
Sorgulamada oturuyordu ve birden gözüme çok yalnız gözüktü. Он сидел, ждал и выглядел таким одиноким.
Bir an için çok korktum, çok yalnız hissettim. Я была так напугана. Я чувствовала себя такой одинокой.
Çok yalnız hissediyorum, Manu. Мне так одиноко, Ману.
Uzayın tadı çok yalnız. От космоса разит одиночеством.
Kendinizi çok yalnız hissederseniz aşağıya, yanımıza gelin. Спускайтесь к нам, если станет совсем одиноко.
Çok yalnız bir kertenkelesin. Ты очень одинокая ящерица.
Kimi zaman çok yalnız hissedeceksin. Вы будете чувствовать себя одиноко.
Birden çok yalnız ve gerçekçi hissetti. Внезапно я ощутил реальность и одиночество.
Üstad, tüm saygımla, fakat Ventress çok güçlüdür, yalnız dövüşmeyi tercih eden bir Jedi için bile. Магистр, при всём уважении, но Вентресс слишком сильна в поединке с одним джедаем. Позвольте мне помочь.
Sana çok saygı duyuyorum, yalnız kalalım diye sabırsızlanıyorum. Я так тебя уважаю, что хочется остаться наедине.
Yalnız olma konusunda çok başarılısın. Тебе так хорошо быть одной.
Yalnız başına üstesinden gelmek zorunda kaldığın şeyler için çok üzgünüm. Мне так жаль, что тебе пришлось столько испытать одному.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Seni yalnız bırakacağız, tamam mı? Мы оставим тебя одного, хорошо?
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Biz yalnız kalmak istiyoruz. Мы хотим побыть вдвоем.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.