Sentence examples of "ölen" in Turkish

<>
Ölen adamın adı Jeffrey Banks. Мертвого парня звали Джефри Бэнкс.
İnsanların kalplerini sökmeye başladığında çoktan ölen insanların cesetlerinin altında saklandım. Когда она начала вырывать сердца, я спрятался среди погибших.
Bu yüzden çukurun ve içinde ölen adamın görüntüsü yok. Поэтому нет съемок шахты, где умер этот парень.
Diğer mallarıyla birlikte dul kadını da, ölen kocanın cenaze odasına canlı canlı kapatmak. Когда вдову заживо замуровывали в гробнице её умершего мужа. Вместе с другим его имуществом.
Zehirli et yüzünden ölen Boris Williams, bir hırsızlık olayı bildirmiş. Борис Уильямс, тот который отравился мясом, заявлял о краже.
Yani ölen kadın ve kocam birbirlerini tanıyorlar mıydı? Значит, погибшая и мой муж были знакомы?
Ailede ölen herkesin külleri bizim oradaki bir nehre savrulur. Прах умерших в нашей семье развеивают в местную реку.
Bundan böyle, Berlin için savaşırken ölen herkes hayatını bir hiç uğruna vermiş olacaktır. Каждый, кто сейчас умирает в битве за Берлин, жертвует своей жизнью зря.
Ölen yok ama bir düzine yaralı var. Жертв нет, но есть дюжина пострадавших.
Olay sadece ölen istasyon şefi değil. Это не просто мертвый начальник резидентуры.
Tamam ama zeki olup ölen bir sürü insan var. Да, но на свете полно умных мёртвых людей.
Daha da önemlisi, ölen bir memurun cenaze törenine müdahale etme cesaretini nereden buluyorsunuz? Ещё интереснее, где ты набрался такой наглости, чтобы мешать похоронам погибшего полицейского?
Bak Poirot, dün gece ölen adam bunu her şekilde hak etmişti. А теперь слушайте, Пуаро. По всему, этот человек заслужил смерти.
Ölen kocanızın sandığınız böbrekle köpeğini beslemek için epey bir kin lazım. Требуется немало злобы, чтобы скормить почки убитого мужа его собаке.
Kasabanın çeşitli yerlerinde ölen üç kurban var. Hepsi de bir dakika içinde: 15 civarında ölmüş. Три жертвы разбросаны по городу, все умерли с разницей в минуту, около: 15.
Benim için ölen bir şeyle aramda bir bağ olması hoşuma gidiyor. Мне нравится иметь связь с тем, что умерло ради меня.
Daha fazla ölen ve bağıran erkek görmek istemiyorum! Я не могу видеть умирающих и кричащих мужчин.
Hayır, Albuquerque'de altı ay boyunca iyiydi gayet ama geri zekâlı dönüp ölen annesini ziyaret etmeye karar verdi. месяцев он был в порядке в Альбукерке, пока этот тупица не решил вернуться и навестить умирающую мать.
Anne ve babasının iki tane daha çocuğu vardı, bebekken ölen William, ve ondan küçük olan erkek kardeşi Peter. У её родителей было еще двое детей, Уильям, умерший в раннем детстве, и Питер, младший брат Мэри.
Sen de ölen bir mahkûm için gelmedin. Вы здесь не ради какого-то мертвого заключенного.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.