Sentence examples of "özgür kılacak" in Turkish

<>
Hayatım boyunca beni özgür kılacak o anın gelmesini ve hayatımı değiştirmesini bekledim. Я всегда ждала момента истины, который бы освободил и изменил меня.
Bu sizi özgür kılacak. Это сделает вас свободными.
Bizi özgür kılacak anahtarı elinde tutan kim? И у кого ключ от нашей свободы?
Internet'i özgür ve açık kılmak için bize katılın! Присоединяйтесь к нам в сохранении Интернета свободным и доступным всем.
Zamanını değerli kılacak bir fırsat sunuyorum sana Chapman. Я готов дать тебе время подумать, Чапмен.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Marcos'taki bir milyon dost bizleri yenilmez kılacak. Миллион друзей на Маркосе сделает нас непобедимыми.
Özgür ve açık Internet'i savunuyoruz. Мы выступаем за свободный и открытый Интернет.
Meksika'da geçen pazar günü yapılan seçimler boyunca, ARTICLE adındaki özgür ifade topluluğu RompeElMiedo (KorkuyuKır) etiketi ile insan hakları aktivistleri ve habercilerin güvenliğini gözlediler. Организация ARTICULO, защищающая свободу слова,, активизировала кампанию RompeElMiedo, для того чтобы следить за освещением журналистами и членами правозащитных организаций событий дня выборов в Мексике в воскресенье июня.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır. Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
Yunanlılar demokrasiyi icat ettiler, ama oradaki adamlar özgür değil. Греки изобрели демократию, но люди в Греции не свободны.
Böylece dünyayı kurtarmak için özgür kalabileceğiz. Это освобождает нас для спасения мира.
Ben özgür bir Westerley'e inanıyorum. Я верю в свободный Вестерли.
Ben de rahat rahat etrafta gezebilirdim ama rehineler gibi ben de özgür değilim. Да, я могу спокойно разгуливать вокруг, но я тоже не свободен.
Artık o kadar da özgür hissetmiyorum. Я больше не чувствую себя свободной.
Elimden geldiğince çok Yeşil Marslı'yı özgür bırakmaya çalıştım. Я пыталась освободить как можно больше Зелёных Марсиан.
Çok mutlu ettin beni Özgür, çok. Ты меня осчастливил, Озгюр, очень.
İki üç yıla kalmadan, seni bir köşe başında kuş gibi özgür görürüm. А года через три я увижу тебя на углу, свободного как птица.
Oyuncak Bender'ın özgür iradesi var, gerçek Bender'ın yok, öyle mi? У игрушечного Бендера есть свободная воля, а у настоящего Бендера нет?
Bir hafta özgür kaldın. Şimdi de komadasın. Неделя свободы - и ты в коме.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.