Sentence examples of "ülkeyi" in Turkish

<>
Rodney'nin ilk yaptığı şey, ülkeyi yeniden adlandırmak ve suratını bayraklarına koymaktı. Сперва наперво Родни переименовал свою страну и поместил свой портрет на флаг.
Langley bu ülkeyi gizli Polis kadar iyi bilmiyor. Лэнгли не знает эту страну как тайная полиция.
Şu anda istediğin herhangi bir ülkeyi işgal edebilirsin. Çünkü seni öptü. Ты можешь захватить любые земли, какие хочешь, потому что...
Bana ülkeyi neden terkettiğini bir kez daha söyler misin. Еще раз скажи, почему он улетел из страны?
Andre Maragos ülkeyi terketmeye çalışıyor. Андре Мараго пытается покинуть страну.
Franklin Roosevelt ülkeyi büyük buhran'da ve ikinci dünya savaşı zamanında yönetti. Франклин Рузвельт провёл эту страну через депрессию и Вторую мировую войну.
Ruslar bütün ülkeyi ele geçirecek. Теперь русские захватят всю страну.
Bir an için bütün ülkeyi koşarak geçiyorum, sonra ise, düzgün koşamıyorum bile. В одну секунду я пересекаю страну, а в следующую могу бежать только трусцой.
Amerikan halkına ülkeyi boydan boya kat edecek demiryolu sözü verdim beyler. Я обещал американскому народу железную дорогу, которая пересечет всю страну.
Tam bir naçizanelik ile sizden ve bu ülkeyi seven her Amerikalıdan bana katılmasını istiyorum. Я лишь скромно призываю всех американцев, любящих свою страну, присоединиться ко мне.
Ben insanların istedikleri gibi düşündüğü, davrandığı ve taptığı bir ülkeyi savunuyorum. Я защищаю страну, где люди свободно мыслят, работают и развлекаются.
Ülkeyi askeri bir uçakta, kendileri terketmek istediler. Они сами хотели покинуть страну на военном самолете.
Meka, Ochoa'dan para alıyor sonra da ülkeyi terk etmeye karar veriyor. Мека получает деньги от Очоа, а затем вдруг решает покинуть страну.
Evet, birisi tüm ülkeyi dolandıran şu bankacı puştlardan birini öldürmeye çalışmış. Кто-то пытается убить одного из этих банкиров-засранцев, которые поимели целую страну.
1946'da diktatör Rafael Trujillo'nun yaptığı zulüm yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. В 1946 году она была вынуждена покинуть страну из-за преследований диктатора Рафаэля Трухильо.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.