Sentence examples of "şey şu" in Turkish

<>
"Pekâlâ, yapacağımız şey şu:" Итак, вот, что дальше будет..
Belki ama söylemeye çalıştığım şey şu ki Mia özel olmak her zaman basit bir şey değil. Возможно, но я говорю о том, Миа, что не всегда просто быть особенной.
Senden isteyeceğim şey şu: Я просто хотел попросить:
Anlaman gereken şey şu, Doug. Ты просто должен понять, Даг.
Temelde, dediğin şey şu ki eğer seni en başta dinleyip onu havaya uçursaydık... То есть, хочешь сказать, если бы мы тебя послушали и взорвали ее...
Yapacağımız şey şu. Ben "sünger" diyeceğim ve siz aklınıza gelen ilk kelimeyi söyleyeceksiniz. Hazır mısınız? Я скажу "губка", а вы - первое, что придёт в голову, хорошо?
Tamam, şimdi, senden yapmanı istediğim şey şu. Теперь, слушайте, что вам нужно сделать дальше.
Gezegen üzerinde yaşayan en hızlı şey şu an bu alanda. Самое быстрое живое существо на планете сейчас на этом поле.
Tamam. Yapılacak en medeni şey şu. İkimiz de ondan uzak duracağız. Как воспитанные люди, мы оба должны держаться от неё подальше.
Bilmediğin şey şu, hayatının geri kalanında hep olacaksın. Ты только не знаешь, что тебе всегда будет.
Yapacağımız şey şu. Güzel bir içki içeceğiz. Давай вот так, по-дружески, выпьем.
Pekâlâ, yapacağın şey şu. Вот что ты должна сделать.
Oh şef, şuradaki atı öldüren şey şu robot gibi görünüyor. Шеф, судя по всему, там робот, убивающий лошадей.
Her şey şu "artı bir" olayı yüzünden değil mi? Все дело в паре "ты плюс один", да?
Kalan sayılı günlerimde yapabileceğim tek şey şu dünyaya ufak da olsa bir iyilik getirebilmek. И в отведенное мне время я могу лишь принести немного добра в этот мир.
Her şey şu beyaz tavşanı görmemle başladı. - Sonra şapkamı tutup götürmeye çalıştı derken... Всё началось с белого кролика, и он хотел отобрать мою шляпку, а потом...
Ondan daha çok merak ettiğim şey şu, neden her fotoğrafında böyle poz veriyor? А еще более озадачивает то, почему на большинстве фотографий она принимает подобную позу?
Şu anda bildiğimiz şey şu ki, sizin geminizin koruması olmadan hiçbir şansları olmayan 00 sivil kazazede mevcut. Как вы знаете, сейчас здесь, 000 гражданских лиц На что им надеятся без защиты вашего корабля?
İşte korkutucu olan şey şu: Но вот, что пугает...
Benim de takdir etmediğim şey şu, dava vekili. Так вот, чего я не понимаю, советник.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.