Sentence examples of "Adamın" in Turkish with translation "парень"

<>
Adamın bariz şekilde narsistik kişilik bozukluğu var. Парень явно страдает от нарциссического расстройства личности.
operatörü adamın beyaz mı, siyah mı yoksa İspanyol mu olduğunu soruyor ve... Оператор колл-центра спрашивает, какой национальности парень - белый, черный или латиноамериканец.
Tüm bu vandallıklardan bu adamın mı sorumlu olduğunu düşünüyorsunuz? Думаешь, это парень, ответственный за весь вандализм?
Burada adamın teki seni arıyordu. Тебя тут искал один парень.
Adamın birinin satmaya niyetlendiği model bir Chevy var. Один парень хочет продать "шевроле" -го.
Adamın biri şirketin çayını içtiği için altı hafta hasta yattı. Парень из другого цеха провалялся недель - крепкий чай пил.
Adamın biri tuvalete bile baktı. Один парень даже ванную посмотрел.
Adamın biri, bir domuzla ve tahta bacakla bara gitmiş. Ладно. Парень со свиньей с деревянной ногой заходит в бар...
Senin tabirinle o uzun konuşma, zavallı sakat bir adamın kalbini ve hislerini ortaya koyması gibi geliyor bana. Эта диатриба, как ты её называешь, похожа на то, как хромой парень изливает свою душу.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem Deb, ama burada yanlış adamın peşinde olduğunu biliyorsun, değil mi? мне жаль, Деб, но ты ведь знаешь, что это не наш парень, так?
Dışarı attığın diğer adamın da donanmadan olduğunu söyledin. Olabilir dedim. Вы сказали, что второй парень тоже был из ВМС?
Adamın biri, dünyanın en büyük kekini yapmayı deneyecek. Какой-то парень собирается испечь самый большой блин в мире.
Başarılı, güçlü, senin gibi hoş bir adamın... Успешный, влиятельный, милый парень, как ты....
Ama iyi bir adamın bu durumda ne yapacağını düşünmeye çalışıyorum... Но я пытаюсь представить, что бы сделал хороший парень...
Var ya, adamın kürenin içinde bir cinayetin delili olduğundan haberi bile yoktu. Парень даже не знал, что, ну, в нем улика убийства?
Adamın biri, arkadaşımın arkadaşı çakma el çantaları yapıyor. Один парень, друг друга, изготавливает поддельные сумочки.
Bu kadar güçlü bir adamın kendini sadakat için para ödemek zorunda hissetmesini tuhaf buluyorum sadece. Я просто считаю странным, что такой хороший парень чувствовал себя обязанным платить за верность.
Efendim, sarı tişörtlü adamın Tehmur, Shashi'nin sırdaşı olduğunu duyduk. - Size doğru yürüyor. Сэр, парень в желтой рубашке, что направляется к вам, Теймур, подручный Шаши.
Geçen yıl bazı adamlar saçlarını kazıttılar. Sonra o saçları yakıp, küllerini adamın kafasına yapıştırdılar. В прошлом году какой-то парень обрил голову, поджёг волосы и потом покрыл голову пеплом.
Madem bu adamın bir hafta burada olacağını biliyorsak neden az önce Kenny ile olan randevumu iptal ettim? Если ты знал, что твой парень задерживается на неделю, зачем я отменяю встречу с Кенни?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.