Sentence examples of "Afrikadaki en büyük" in Turkish

<>
Krill Savaş lorduydu, Dolayısıyla Afrikadaki en büyük silah tüccarıydı. Крилл был милитаристом, и крупнейшим торговцем оружием в Африке.
Doğa severlere göre, habitat kaybı, neslin tükenmesine sebep olan en büyük tehditlerden birisi. По мнению экологов, это как раз тот случай, когда причиной вымирания вида является потеря среды обитания.
Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez. Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение.
En büyük zorbalıklardan birisi, icracı bakanlıklardan birinin hatası ile kamu hizmeti çalışanları tarafından yapılıyor. Члены госслужбы исполнили один из величайших актов запугивания под надзором самого министра.
Şimdi en büyük direniş eylemim, bir hava alanında Arapça bir kitabı elimde tutmak haline geldi. Сейчас все мое сопротивление состоит в том, что я держу арабскую книгу в аэропорту.
Bu vidyoda ise Dünya'nın en büyük şehri, Tokyo'nun kalbinde gündelik yaşama tanık oluyoruz. На этом видео мы можем на мгновение погрузиться в ежедневную жизнь в сердце Токио, самом большом городе в мире.
Dünyanın En Büyük Mülteci Kampında Yaşayan "Fish" ile Tanışın История жителя крупнейшего в мире лагеря беженцев
Kriz sürerken en büyük acıyı çeken ortalama vatandaş olmakta. От этого кризиса, который продолжается до сих пор, сильнее всего страдают простые мирные жители.
Bizim en büyük kahramanlarımız gibi görünüyorsunuz. Похоже, вы наши величайшие герои.
Bu benim en büyük başarım! Это мой самый большой успех.
Minbari'nin en büyük liderlerinden biri burada neden büyükelçi rolü oynuyor? Что одна из лидеров Минбара делает здесь в роли посла?
En büyük viskinizi getirin bana. официант, мне бутылку виски.
Bu haftanın ikinci en büyük skandalı! Это второй самый громкий скандал недели.
Burada sahip olunabilecek en büyük avantaj bu. В этом месте это самое большое преимущество.
Siz, gelmiş geçmiş en büyük yıldızsınız. Ты величайшая звезда, которая когда-либо жила!
Her bakımdan şu anda Norveç'in en büyük ve en zengin ticaret merkezi. По всем статьям, это самый большой и богатый торговый город Норвегии.
Atomik zincirleme tepkime oluşturmak Alman bilim tarihindeki en büyük başarı olacak. Достижение атомной цепной реакции будет великим прорывом в истории немецкой науки.
Tüm Dünya'nın ve tarihin en büyük generallerine sahibiz. У нас самые великие генералы за всю историю.
Tamam, Kane'in en büyük zaafı nedir? Итак, в чем главная слабость Кейна?
Zaman geçtikçe, en büyük neşen olması gereken şey en büyük utancın hâline geliyordu. И спустя время то, что было самой большой радостью стало самым большим стыдом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.