Sentence examples of "Afrikalı var" in Turkish

<>
Dünyaca ünlü yalnızca Güney Afrikalı var. Есть всего два всемирно известных южноафриканца.
Gözaltında bir Kuzey Afrikalı var mı? У вас есть североафриканцы под стражей?
Hâlen hapiste olan blog yazarlarına ışık tutmak amacıyla "İsimleri Var" adındaki seriden çıkış makalemizi geçen hafta yayınlamıştık. На прошлой неделе мы опубликовали нашу первую статью из серии "У них есть имена", в которой мы надеемся выделить каждого из блогеров, в настоящее время находящихся в тюрьме.
Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı: Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас.
Kallol Mustafa'nın yerli film sanayiini canlandırmak için detaylı önerileri var: У Каллола Мустафы есть особое предложение, как можно возродить местную индустрию кино:
O çivi Afrikalı bir şamanın lanet çivisi. Этот гвоздь - гвоздь проклятия африканских шаманов.
Krizi görmesi kolay: şehir kemer sıkma politikaları ile çökmüş, terk edilmiş, boşaltılmış durumda. Fakirlik var... ama enteresan binalar ve yerler de var. Кризис легко увидеть: город разрушен суровыми условиями, он брошен и пуст, в городе нищета... и в нем есть очень интересные здания и места.
Onun Afrikalı Amerikalılar tarafından soyulduğunu biliyor muyuz? Нам известно, что его ограбили афроамериканцы?
Bunun yanında filmlerin ithal edilmesini savunanlar da var: Но есть и те, кто поддерживает заграничные фильмы:
Yaşadığı sürece Afrikalı askerler bölgede yetersiz kalıyor. -Bunun dışında ne yapıyorsun? Пока он жив, силы африканского союза бессильны, чтобы контролировать район.
Birçok kişi harap olan tapınakların restore edilmesi için feryat etmekte, fakat insanların bu tür facialara karşı hazırlıklı olmalarını hatırlatmak için bazı hasarların bırakılması gerektiğini düşünen insanlar da var. Выдвигаются многочисленные требования скорейшего восстановления разрушенных храмов, но есть и желающие оставить часть повреждений нетронутыми в качестве напоминания о необходимости быть готовыми к стихийным бедствиям.
Afrikalı gizli ajanlar araba ve posta bombalarını tercih ediyor. Бомба может быть в машине и даже в письме.
"Grupta Rus, Polonyalı, Alman, Faslı, Lübnanlı dahi var." Тут есть русские, поляки, немцы, марокканцы, ливанцы.
Afrikalı köklerime karşı yeni keşfettiğim saygıyla geri döndüm. Я вернулась с уважением к моим африканским корням.
Cep telefonları mı var? У них есть мобильники?
Kayıp Afrikalı prenses, eh? Потерял африканскую принцессу, да?
Benim elbiselerim de var, Jess. У меня есть платья, Джесс.
Neden Afrikalı Amerikalılarda sorun var da, Beyaz ırklarda sorun yok? Почему у него проблемы с идентификацией афроамериканцев, но не белых?
Söylesene Hook, başka bir adın var mı? А у тебя Крюк, есть другое имя?
Güney Afrikalı bir dostum. Друг из Южной Африки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.