Sentence examples of "Bilim adamı" in Turkish

<>
Bunun bir bilim adamı olarak kariyerini noktalayacağının farkında mısın? Ты понимаешь, что это конец тебе как ученому?
Bizim oğlumuz bir bilim adamı. Ressam değil. Наш сын учёный, а не художник.
İyi araştırmacı bir deneysel bilim adamı. Хороший ученый в области практических исследований.
Madem o, Tanrı'yı oynayan bir bilim adamı bir bakıma sen de öylesin. Если эти ученые изображают из себя Бога, то и ты это делаешь.
Genel halkın gözünde, iletişim uyduları için navigasyon sistemleri konusunda uzmanlaşmış bir bilim adamı. Как считает широкая общественность, он ученый, специализирующийся на навигационных системах спутников связи.
Ülkeniz yeteri kadar bilim adamı çıkarmıyor. А вашей стране не хватает ученых.
Bilim adamı bile değilmiş. Он даже не учёный.
Bilim adamı gibi yani? Типа ученый? Да.
Ama sonra sen dünyaca ünlü bir bilim adamı oldun ben ise bir köy doktoru. Но ты тогда был всемирно известным ученым, а я - скромным городским врачом.
General, gelinin erkek kardeşi Macaristanlı bir bilim adamı. О, генерал, брат невесты - венгерский ученый.
Hollanda o güne kadar bu denli bilim adamı, matematikçi, filozof ve sanatçı güruhuna sahip olmamıştı. Никогда до или после Голландия не сможет похвастаться такой плеядой учёных, математиков, философов и художников.
Hayır, bir bilim adamı olacaktım. Нет, был бы научным сотрудником.
Ben bilim adamı falan tanımıyorum. Не знаю я никаких учёных.
Kendisine yardım edebileceğini düşündüğü bir bilim adamı buldu. Он нашёл учёного, который мог ему помочь.
Başka bir bilim adamı bulabilirim. Я могу найти другого учёного.
Brendan'ın hayatındaki bir boşluğu doldurmaya çalıştığını görmek için.. roket bilim adamı olmaya gerek yoktu. Не нужно быть ученым, чтоб увидеть, что Брендан пытался заполнить пустоту внутри себя.
Harika bir bilim adamı olursam bir düğmeye dokunmayla tüm dünyayı yerle bir edebilirim. Если я стану гениальным учёным, смогу уничтожить целый мир одним щелчком тумблера.
Bir bilim adamı olarak bazen ben de kadere inanıyorum. Даже будучи учёным Иногда я должен полагаться на веру.
Damocles'in kılıcından kurtarmam gereken bir bilim adamı var. Нужно спасти одного ученого от кое-какого Дамоклова меча.
Kıskanç, rakip bir bilim adamı dodoyu kaçırmak istemiş olmalı. Должно быть, какой-то завистливый ученый пытался выкрасть нашего додо.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.