Sentence examples of "Gidecek yeri" in Turkish

<>
Gidecek yeri de yok. Ей же некуда идти.
Gidecek yeri var mı? А есть куда идти?
Ancak sizi bırakıp gitmişler ve onlar için hissetiğiniz sevginin gidecek yeri yok. Но они оставили вас, и вашей любви к ним некуда деться.
Otobüs de tren de çalışmıyor, yani gidecek yeri yok. Поезда и автобусы уже не ходят. Никуда она не денется.
Bu arada, gidecek hiçbir yeri kalmayan Michael annesine ender ve istemsiz bir ziyarette bulunmuştu. А Майкл, не зная, куда пойти, нанёс редкий незваный визит своей маме.
Lonely Planet, için Avrupa'nın en iyi tatil yeri arasında gösterdiği Porto şehri için: "Portekiz'in kuzeyinde, canlı bir sanat başkenti ve bütçeye uygun bir tatil yeri olarak yükselmekte" diye yazıyor. Названный одним из топ европейских туристических направлений в рейтинге Lonely Planet, согласно путеводителю, город Порто на севере Португалии "появился как столица изобразительных искусств, о котором по праву говорят как о направлении огромного значения".
Oh, pazartesi günkü duruşmaya kadar gidecek bir yerim yok. О, мне некуда идти до судебного заседания в понедельник.
Buluşacağımız yeri biliyor musun? Знаете, где встречаемся?
Bir dakika. Bizim varlığımızı bile fark etmeden öylece gidecek mi? Погоди, он собирается просто уйти, игнорируя наше существование?
Mükemmel bir saklanma yeri. Лучшее место для укрытия.
Bugün de işe gidecek misin? Ты идёшь сегодня на работу?
Brewster'ın ev adresi, telefon numaraları ve iş yeri adresi lazım olacak. Нам нужны домашний адрес Брюстера, номера телефонов, место работы. Конечно.
Sizin başka gidecek yeriniz yok mu? Вам что, больше пойти некуда?
Onun bulunduğu yeri bulmak zorundayız. Нам нужно найти его место.
Bir sürü para boşa gidecek değil mi? Ведь на это уйдет большая сумма денег?
Masada bir yeri hak ediyor. Он заслуживает место за столом.
Lila üniversiteye gidecek, değil mi? Лайла пойдет в колледж, так?
Ölümcül bir ruhun ölüler diyarında yeri yoktur. Смертной душе не место в мире мертвых.
O okula gidecek ve bu son sözüm. Она идет в школу и это окончательно.
Eğer nerede olduğunu bilseydik, katilin yeri hakkında bize yardım edebilirdi. Если мы вычислим место, это поможет нам найти и убийцу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.