Sentence examples of "Gitmek için" in Turkish

<>
Her sabah erken kalkıp bir yere gitmek için bir nedeninin olması harikadır. Здорово, когда есть куда идти утром или причина встать с кровати.
Gitmek için tek şansın bu ya da seni öldüreceğim. Это твой шанс уйти, или я убью тебя.
Büyük oğlanların okuluna gitmek için sabırsızlanıyor musun bakalım Bud? Рад, что пойдешь во взрослую школу, Бад?
Şimdi düşman hatlarının arkasında göreve gitmek için hazırsınız. Теперь вы готовы к миссии в тылу врага.
Peki eve gitmek için ne giymeyi planlıyordun? Но в чем ты собирался ехать домой?
"O lavaboya gitmek için değil. - Я не в туалет выходил.
Etliye sütlüye karışmıyorum, uslu duruyorum biraz para kazanıp, Potrero'dan gitmek için uğraşıyorum. Просто держу тихо, в завязке, и коплю деньги на переезд из Потреро.
Julian Avrupa'ya gitmek için aceleciydi. Джулиан спешил попасть в Европу.
Şimdi gitmek için sabırsızlanıyor musun? А теперь не терпится уехать?
Sabaha karşı'de bir lokantaya gitmek için ayrıldık. Мы вышли в утра, чтобы перекусить.
Bardan eve tek başıma gitmek için taksi çevirdim. Из бара я ехал домой на такси один.
Gitmek için bir şansın vardı ama sen arkadaşların için geri geldin. У тебя был шанс выбраться, а ты вернулась за друзьями.
Hafta sonu oyun parkına gitmek için yeğenini bu otele getirmişti. Он привёл племянника, переночевать перед выходными в парке аттракционов.
Kulübeye gitmek için çıktılar bile. Они уже уехали в домик.
Sicimi keşfetmek için zamanda yeteri kadar geri gitmek için galaksimiz boyutunda bir çarpıştırıcıya ihtiyaç duyulur. Чтобы отправиться достаточно глубоко в прошлое и обнаружить Струны необходим коллайдер размером с нашу Галактику.
saat sonra okula gitmek için uyanmak zorundayım. Мне вставать в школу через четыре часа.
Neden? Bana gıcık gitmek için mi? Зачем тратить время, чтобы меня разозлить?
Peki, o hâlde gitmek için arabaya ihtiyacım olacak. Ладно, но мне понадобится машина, чтобы уехать.
Ama tam gitmek için eşyalarımızı toplarken vefat etti. Но он умер, когда мы собирали вещи.
Soru bu. Bir düğüne gitmek için kim fazladan zahmete girer? Кто пошёл бы на многое, чтобы попасть на свадьбу?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.