Sentence examples of "Hastanın" in Turkish
Translations:
all29
пациента12
пациентки5
пациент4
у пациента3
пациентке2
пациентов1
пациенту1
пациенты1
Hastanın feci ağrılar çekmesine sebep olan tümör kafatasının çeperinde birikmiş.
Причиной ужасных болей у пациента является опухоль у основания черепа.
Muhasebe iki günce hastanın sigortasıyla ilgili uyarı yapmış.
Бухгалтерия два дня назад сообщала о страховке пациентки.
Yarayı korumak için enfeksiyonu önlemek için hastanın daha fazla acı çekmesini engellemek için.
чтобы защитить повреждение, не допустить инфекцию, и чтобы пациент меньше страдал.
Hastanın göbeğinin altında ciddi bir derin doku enfeksiyonu var.
У пациента очень серьезная инфекция глубоких тканей ниже живота.
Bu senin hastanın ölü bir adamın Spermlerini istemesi ile ilgili.
И дело в твоей пациентке, которая хочет сперму мертвеца.
Ama bu gibi durumlarda, her şey daha çok hastanın kendisini duygusal ve fiziksel olarak iyileştirmesine bağlıdır.
Но в таких ситуациях многое зависит от самих пациентов, от их желания исцелиться ментально и физически.
Bir hafta içinde bir görevliyi bıçakladı, yangın başlattı ve bir hastanın kaçmasına yardım etti.
За неделю здесь она ударила ножом сотрудника, устроила пожар. И помогла другому пациенту сбежать.
Baron'un malikanesindeki terbiye seansından sonra herhangi bir hastanın gelip gelmediğini görmek için evine doğru yola çıkmıştı.
После конной прогулки по поместью Барона он отправился домой проверить, не прибыли ли новые пациенты.
Sayın yargıç, davalı tarafın tanığı hastanın kimliği için açık kapı bıraktı.
Ваша честь, свидетель государства только что пролил свет на личность пациента.
Önce hastanın bu fantezilerini belgelemesi sonra da suçlu ve utanma hissine dönüşmesi.
Сперва пациент описывает свою фантазию, а затем признает стыд и вину.
Hastanın acısı ikiye katlanıyor ve ciğerlerinden kan geliyor ve sen bunu ilginç mi buluyorsun?
У пациента усилились боли, он кашляет кровью, а вы находите это интересным?
Cameron hastanın kafatasını açmana izin verdiğinde bana haber ver.
Скажите мне, когда Кэмерон разрешит отрезать череп пациентке.
Hastanın ayırt edici tek özelliği, boynunun arkasındaki bir dövme.
Единственная отличительная черта пациентки - татуировка на тыльной стороне шеи.
Biri bana bu hastanın nereden geldiğini söyleyebilir mi?
Кто-нибудь скажет мне, откуда этот пациент здесь?
Hastanın ateşi çok yüksekti ve faranjiy, baş ağırısı ve şişmiş lenfler ile geldi.
У пациента была высокая температура, сопровождаемая фарингитом, головной болью и воспаленными лимфоузлами.
Korkarım, böyle durumlarda, hastanın tüm kişilikleri ile etkileşim kurmam çok önemli.
Боюсь, в подобных случаях крайне важно ознакомиться со всеми деталями личности пациента.
Bu yaralanmanın, bir hastanın iş arkadaşına attığı yumruk sonucu olduğu doğru mu?
Если я правильно понимаю, эта травма - результат удара кулаком пациентки коллеге?
Tıbbi görüşüm, hastanın artık sağlıklı olduğu ve taburcu olabileceği yönündedir.
Мое медицинское мнение, что пациент здоров и может быть выписан.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert