Sentence examples of "Hayatın" in Turkish with translation "жизнь"

<>
Bütün hayatın boyunca, seni korudum Billy. Я всю жизнь тебя защищала, Билли.
Kendinize şu soruyu sorun; Sonsuz hayatın gözünüzdeki değeri ne? Но спросите себя сколько вы готовы заплатить за вечную жизнь?
Yalvarmak zorunda olmanın nasıl hissettirdiğini bilmeni hayatın boyunca her şey için özür dilemenin nasıl bir şey olduğunu bilmeni. Всего лишь узнал, каково это, когда приходиться умолять, когда приходится всю жизнь за всё извиняться.
O çağrıyı bekledin de bekledin ve sonuç olarak, anlamsız bir hayatın oldu. Вы все ждали этого звонка, и в результате вели абсолютно бессмысленную жизнь.
Daha uzun bir hayatın her zaman daha güzel olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. Мой возраст дал мне понять, что долгая жизнь не всегда лучшая.
En boktan şeylerin bir listesini yapın, hepsi hayatın içinde yaşanır. Составьте список всех дерьмовых вещей - всё это входит в жизнь.
Senin bütün hayatın saklanmak, Ray. Ты прятался всю жизнь, Рэй.
Ama bu sefer Chloe'yi milyarlarca hayatın üstünde tutuyorum. Но теперь жизнь Хлои означает смерть миллиардов людей.
Bu bok çukuru mahallede hayatın boyunca sürtmek istediğin için mi? Что ты хочешь растрачивать свою жизнь В этой дерьмовом районе?
Hayatın güzel tarafı; işler ne kadar sarpa sararsa sarsın elinde daima son bir seçenek vardır. Жизнь прекрасна тем, что даже если всё ужасно, у нас всё равно остаётся выход.
Ve tüm o, hayatın trajik bir deneyim olduğunu gösteren sahneler. А это место про то, что жизнь - трагический опыт...
Tamam, bu şeyler de var ama asıl kötü yanı hayatın sizi şaşırtmaya son vermesidir. Конечно, их миновать невозможно. Но больше всего огорчает то, что жизнь перестает удивлять.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama herkesin gözü önünde bir hayatın var. Ты мне правда нравишься, но у тебя очень публичная жизнь.
Bu işi, hayatın kendisini sevdiğimden daha çok sevdim. Я любил эту работу больше, чем саму жизнь.
Böylece hayatın boyunca başka hiç kimseyi tanımadan idare edebilirsin. Так ты за всю жизнь больше никого не узнаешь.
Herkes bana hayatın bir peri masalı olmadığını söyleyip duruyor. Люди продолжают говорить мне, что жизнь не сказка.
Bütün hayatın boyunca Kevin ve Karen hakkında hayaller kurdun. Ты представлял себе Кевина и Карен всю свою жизнь.
Büyümenin durmasını ve hayatın boyunca cüce kalmayı mı? Перестать расти и на всю жизнь остаться карликом?
Hayatın boyunca baltalı katili mi oynamak istiyorsun? Ты всю жизнь хочешь играть убийцу топором?
Hayatın, mümkün olabileceğini düşündüğümden daha büyük, daha garip ve daha iyi olduğunu keşfettim. Я обнаружила, что жизнь намного больше, загадочнее и лучше, чем я думала.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.