Sentence examples of "Hele de" in Turkish

<>
Hele de yaşadıklarımızdan sonra. Не после всего пережитого.
Hele de buna zamanınızı ayırıyor olmanız ikinizle de çok gurur duyuyorum. Для тебя, посвящая своё время этому. Я так вами горжусь!
Varoşlardan kurtulmak çok zordu çünkü çok az iş imkanı vardı, hele de vasıfsızlar için hiç yoktu. Сложно было избежать нищеты из-за малого количества рабочих мест а для неквалифицированных - работы не было вовсе.
Hele de şimdi soracağımız sorular hakkında daha fazla fikir sahibiyken daha iyi bir bilgi almamız mümkün. Теперь у нас есть представление о том, какие вопросы задавать. Есть возможность получить что-нибудь полезное.
Evet, o deneyin potansiyeli konusunda oldukça heyecanlıyım hele de son evredeki hastalar için. Да, оно очень хорошо себя показывает, особенно с больными на последних стадиях.
Hele de şu yaptığımız alan böcekleri bizi yakalarsa işimiz biter. Если эти матричные жуки доберутся до нас, нам крышка.
Gitmeye hiç niyetim yok, hele de seninle birlikte. Я не собираюсь улетать, тем более с вами.
Kısa ve vurucu bir belgesel harikalar yapabilir. Hele de viral reklam olursa. Короткая, мощная документалка может сотворить чудо, особенно когда становится вирусной.
Ver şu lanet olasıca çiçekleri ve problem üretmeyi bırak hele de ortada hiçbir şey yokken. Короче, давай эти чёртовы цветы и хватит создавать проблемы там, где их нет.
Çocuklar hikayeleri böyle anlatır, hele de iyi niyetli aileler, terapistler ve polislerin desteğiyle. Так дети рассказывают истории, особенно когда их поддерживают благонамеренные родители, терапевты и полицейские.
Kıyamet kehanetlerinin ardı arkası kesilmez hele de kış geldiğinde. Зловещих пророчеств всегда хватало, особенно с приходом зимы.
Benim böbürlenmeye ihtiyacım yok hele de daha önce hiç randevusu olmamış birilerine. Я же не хвастун. А вот у некоторых вообще свидания не было!
Daha az dikkat çekici olman gerekmiyor mu? Hele de yükümüzü düşünürsen. Разве тебе не надо быть чуть менее заметным, учитывая наш груз.
Başka kimse acı çekmemeliydi, hele de sen. Никто больше не должен пострадать, особенно ты.
Bak, kocamı seviyordum, ve ona bir ithamda bulunmak istemiyorum hele ki böyle bir zamanda. Я люблю своего мужа, и не хотела бы его обвинять, особенно сейчас, но...
Artık daha fazla talip istemiyorum, hele ki o şapşalı hiç istemiyorum. Я больше не хочу знакомиться с женихами, особенно с такими кретинами.
Hele siz üçünüz etraftayken, hiç. Особенно, если рядом вы трое.
Gayet nüfuzlu biri, hele sen gittiğinden beri. Он имеет большое влияние, особенно в партии.
Hele kötü olanları hiç uyutmuyor. А плохие - еще дольше.
Asla sekiz eli olan bir kadına karşı gelme hele ki senin yalnızca bir elin varken. Никогда не становись против женщины с восемью руками, особенно когда у тебя всего одна.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.