Sentence examples of "Her şeyi" in Turkish

<>
Ama anne ve babam her şeyi öğrenmişler. Но мама с папой обо всем узнали.
"Biz Arjantinlilerin de uçan kaçan her şeyi yapacak ne özgüvenimiz varmış". - yaşlarındaki bir adam, karşısındakine. "Насколько же мы, аргентинцы, уверены в себе, что можем делать совершенно тупые, зато весьма приятные вещи", - мужчина около лет своему другу.
Anne bu her şeyi daha da kötüleştirdi. Мама, от этого стало ещё хуже.
O hâlde her şeyi tekrar düşünmemiz gerekecek, değil mi? Тогда, может, нам нужно обдумать всё ещё раз?
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Yargıç Randall'ı masum kurban olarak göstermek için her şeyi yapacaklar. Они сделают все, чтобы представить судью Рэндалла невинной жертвой.
Oynarız ve kazanan her şeyi alır. Играем, и победитель забирает все.
Merak etmeyin. Her şeyi iade edebilirsiniz. Не беспокойся, все можно вернуть.
Ama tutuklanmasını sağlamak her şeyi daha da beter eder demiştin. Но Вы говорили что если его арестуют будет только хуже.
Altuzay radyasyonu hakkında ki her şeyi biliyorduk ve yeni sürücüyü devreye almadan önce düzinelerce simülasyon çalıştırdık. Мы знали всё о подпространственной радиации и проводили множество симуляций перед тем, как запустили двигатель.
Hiçbir şey. Onlara her şeyi anlattım. Ничего, я рассказал им всё.
Ben her şeyi istemiyorum, Armand. Я не хочу этого, Арманд.
Colleen hakkımda her şeyi anlattı mı? Коллин тебе всё обо мне рассказала?
Senin için her şeyi yaparım Jax. Что угодно для тебя, Джекс.
Onun yerine bana soğuk davranıp tuhaf bakarsın ve yüce standartlarına göre olmayan her şeyi küçümsersin. Ты только равнодушно на меня смотришь и презираешь всё, что ниже твоих заоблачных стандартов!
Bir aydır dışarıdasın ve bin için her şeyi riske mi atıyorsun yani? Ты месяц, как вышел, и пошел на риск из-за кусков?
Bin sen, her şeyi açıklayacağım. Садись, и я всё объясню.
Bazı şeyleri arkanda bırakmak için her şeyi yaparsın. Ты проводишь целую жизнь, пытаясь отпустить прошлое.
O süre içinde adı dâhil kendine dair her şeyi unutmuş. За это время она забыла все, даже собственное имя.
Söz veriyorum. Buradan çıkabilmen için, elimden gelen her şeyi yapacağım. Я обещаю, мы сделаем все возможное, чтобы выбраться отсюда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.