Sentence examples of "Iyi" in Turkish with translation "хорошие"

<>
Baykuş onların iyi ve zeki olduğunu söyledi. Филин сказал - они умные и хорошие.
bin dolar bir terörist saldırısı düzenlemek için çok az para ama bir konsept kanıtı için oldukça iyi para. долларов - небольшие деньги в качестве оплаты за выполнение терракта, но хорошие деньги за доказательство работы концепта.
Ama iyi ailelere, çocukları olan ve sulu rejim buğdayları olanlara. Но только в хорошие семьи с детьми и обезжиренными пшеничными крекерами.
Ama iyi niyetin her zaman iyi sonuçlara yol açmıyor. Но твои благие намерения не всегда дают хорошие результаты.
Sadece iki çok iyi arkadaş olduğumuzu anladık. Мы знаем что мы просто хорошие друзья.
Senin hayatında hiç iyi arkadaşın var mı? у тебя в жизни есть хорошие друзья?
Onlar iyi insanlar benimle sohbet edip, çay ikram ettiler. Они хорошие люди, говорили со мной, чаем поили.
Ben onları sattım, ama bunlarda iyi. Я продал его. Но эти тоже хорошие.
Ne yapt - Ne yaptınız, iyi adamlar? Что, что вы сделали, хорошие парни?
Sana şunu söyleyeyim Omar, iyi şeyler de olur. Я говорю тебе, Омар, хорошие вещи случаются.
Evet bu iyi bir imparatorluk işi. Да, это хорошие имперские дела.
Hyeon Jae ve Tae Joon en iyi kankalar. Хён Чжэ с Тэ Чжуном - хорошие друзья.
Bir çoğu terkedilir, başı boş bırakılırlar üzücü aslında, çünkü hepsi uslu iyi köpekler. От многих отказались. Это бездомные дворняги. Печально, потому что многие из них хорошие псы.
Tüm iyi ev tanıtımları saat tam ikide son bulmalı. Все хорошие показы домов должны закругляться до двух часов.
Bazen iyi avukatların maçtan erken çıkması gerekebilir. Иногда хорошие адвокаты покидают игру раньше времени.
Demek istiyorum ki, iyi çocuklar sıkıcı oluyorlar, öyle değil mi? Я имею ввиду, хорошие дети становятся скучными, разве не так?
Ama bu dünya iyi ve adaletli insanlara ait olabilir. Hep birlikte denemeye cesaret edersek olur bu ancak. Но миром могут править хорошие люди, честные, если мы только найдём в себе смелость попытаться.
Sonra da, hapishanede iyi şeyler yapmaya çalıştığım için hücreye tıkılmıştım. Затем делал хорошие дела в тюрьме, и попал в карцер.
Bütün kabusları uzak tutup evini korumak için sadece iyi rüyaların içeri girmesine izin verir. Он должен отпугивать кошмары и впускать лишь хорошие сны, чтобы защитить твой дом.
2007 yılına gelindiğinde ise Bruce Willis'in başrolünü aldığı Live Free or Die Hard'ın yönetmenliğini yapmıştır ve Bu filmdede oldukça iyi bir Box Office başarısı kazanmıştır. В 2007 году Лен Уайзман снял "четвёртую часть Крепкого орешка" c Брюсом Уиллисом в главной роли. Фильм в целом получил хорошие отзывы и собрал хорошую кассу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.