Sentence examples of "Kötü şans" in Turkish

<>
Ayrıca kötü şans getirir. И это плохая примета.
"Kahramanca davranışlar kötü şans getirir". "Новые героические поступки несут несчастье".
Ve yeşil sahnede kötü şans getirir. А зеленое на сцене приносит несчастье.
Hayatım, eğer sana o parayı şimdi verirsem onun dediğine göre sana da bana da kötü şans getirecek. Дорогая, если я дам деньги сейчас, она говорит, они навредят и тебе, и мне.
Şey, galiba Lucas'la yemek yemeyi kabul ettiğimden beri kötü şans yakamı bırakmadı. После того, как я согласилась поужинать с Лукасом, меня преследуют неудачи.
Boşversene, Kendi cenazemi planlamaya başlamak istemiyorum. kötü şans getirir. Не беспокойтесь. Я не буду планировать собственные похороны. Плохая примета.
Bana kötü şans getiriyor. Она приносит мне неудачу.
Bir fırsat gördü. Kötü şans Bayan Plum. Мисс Плам, вам просто не повезло.
Hayatında yaptığı iyi olmayan şeylerden dolayı her şey geçmişinde çizilmiş. Başkalarıyla kötü bağları olmuş. yıl kötü şans gözüküyor. Обречённый отвернуться от мирской жизни, у него плохие отношения с другими, и его ожидает года неудач.
Bugün burcunda kötü şans gezegeni var gibi. Сегодня по гороскопу твоей планете не везет.
Bir kadına kötü şans getirmeyeli tam gün oldu. Вот уже дней я никому не приношу несчастий.
Yüzüklerimizdeki yazılara bakabilir miyiz, yoksa o da mı kötü şans getirir? Давай хоть прочтем гравировку на кольцах, или это тоже к несчастью?
Kötü şans getirip getirmeyeceği umurumda değil Düğünden önce seni görmem gerek. Ne? плохая это примета или нет, но нам надо поговорить перед свадьбой.
Onlar her şeyin bir ruhu olduğuna, iyi veya kötü şans getirdiğine inanır. Они верят, что в вещах есть дух, приносящий удачу или неудачу.
Düğün gününde kötü şans getirir. Плохая примета в день свадьбы.
Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar. За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях.
Satışa sunulan kesme çiçeklerden çeşitli yengeçlere (Chionoecetes) değin her şeye göz atmak için müthiş bir şans. Это - прекрасный шанс увидеть мельком всё от снежного краба до срезанных на продажу цветов.
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi. В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Bu gerçeği söylemek için bir şans, Alicia. Это твой шанс рассказать мне правду, Алиша.
İşte burası kötü adamların mekanı. Это.. земля плохих парней.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.